Banu Sınmaz UÇAR


Açıklama: Hayat mı bizi yaşıyor biz mi hayatı ?
Kategori: Dostlarımdan...
Eklenme Tarihi: 22 Ekim 2010
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 05:36
Site: Gazete Tiyatroterapi
URL: http://gazete.tiyatroterapi.com/haber_detay.asp?haberID=77





Hayat mı bizi yaşıyor biz mi hayatı ?

Son günlerde etrafımda olup bitenleri daha dikkatli inceleme fırsatı buldum, Bu durumu içinde bulunduğum ortamın daha fazla farkında olabildim diye tanımlamak da mümkün. Gözlemlerim sonucu kendime sorduğum soru; hayat mı bizi yaşıyor biz mi hayatı ? oldu.  Elde ettiklerimiz gerçek mutluluk muydu yoksa sabun köpüğü müydü, gerçek sandığımız mutluluğu kaybettiğimizde balon yapma makinesini üfleyip bir sürü baloncuk oluşturan ve  bir kaç saniye sonra balonlar kaybolduğunda ağlayan çocuğun çağdaş ve büyük versiyonu olduk da farkında mı değiliz?

 Sabun köpüğü mutluluklar geçici olduğu için, 'mış gibi mutluluk ' diyebiliriz, Bu mutluluğu yaşayanlara da mutluymuş gibiler.. Seçimlerimiz yaşantımızın kalitesini oluşturan en büyük unsurlar gibi gözüküyor. Kazancınızın bir kısmını bir çanta alarak da kullanabilirsiniz, dalış yapmak, dağcılık yada benzer bir hobi içinde kullanabilirsiniz. Öncelikleriniz, ne yapmak ve kim olmak istediğiniz seçimlerinize sizi götüren dürtülerdir. Güzel olmak, popüler olmak , toplum tarafından beğenilip kabul görmek kuşkusuz herkes tarafından arzulanan egolardır. Reklamlar, diziler, yazılı ve görsel basın ise toplum üzerinde bu egoları yaratan diğer bir etkileyici unsur.

Dalış ekibimizde tanıştığım bir arkadaşımın yaptığı seçimden bahsetmek istiyorum. Evli, çocuklu, işi güçü olan arkadaşım görünüşte herkes gibi yaşıyordu. Dalış yapmak, motora binmek gibi hobileri olan orta yaşlı adam. Dalış yaparken çektiği fotoğrafları, yurt dışı deneyimlerini ve bu konuda uzman kişilerle yaptığı görüşmeleri yaklaşık 15 yıldır arşivleyerek kitap haline getirmek istedi. Gerekli düzenlemeler, düzeltmeler, eksikleri saptadıktan sonra taslak kitabını oluşturarak konunun uzmanlarına armağan etti ve katkılarını rica etti. Kitabın son şekli verildi. Ancak basılması için maddi bir kaynak gerekliydi. Eşi  birlikte oluşturdukları birikimin kullanılmasını  desteklemedi. Bu nedenle çok sevdiği motorunu satarak kitabının basılmasını sağladı. Kitabı milyonlarca satmadı, maddi gelir sağlamadı, motorun yenisini almak için hala çalışıyor olsa da kitabı dalış federasyonu ve su altı bilimleri konusunda araştırmacılar için kaynak niteliği taşıyor, pek çok dalış okulu rehber kitap olarak kullanıyor.

 Karşılaştığımızda hala sorguluyorum, neden böyle bir seçim yaptığını... “aynı maddi kaynak ile yalnızca makyaj malzemesi, saat, bilgisayar, oyuncak, takı, giysi almak mümkündü. Benim için ne giydiğim nerede yemek yediğim nasıl göründüğüm değil nasıl hissettiğim, kitabımın basılmış olması ve kaliteli bir ürün olması yukarıda sayılanlardan daha önemli. Üstelik bunu kısıtlı imkanlar ile yapabilmiş olmak gururumu daha fazla okşuyor. Yukarıda saydıklarım benim gerçeklerim değil, kapitalist düzen ve toplumun gerçekleri, benim gerçeklerimi ben belirliyorum“ dedi.

Benzer durum Nasuh Mahruki için de geçerli... Mahruki çok zengin olduğu için, sosyal problemleri olmadığı için ya da can sıkıntısından tırmanmıyor. Eminim onunda sabit giderleri ve bu giderleri elde etme çabası, fatura ödeme, eve ekmek alma sorumlulukları vardır. Ancak ruhunu besleyebildiği, sınırlı imkanlar içerisinde üretebildiği için başarılı.

Böylesi bir mutluluk; atılan imza, yazılan yazı gibi kalıcı olacaktır.

Hayatınızı yaşamanızı, maskelerden, maskelilerden ve mış gibi yaşamlardan uzak durmanız dileklerimle...


                                                                                                Banu Sınmaz UÇAR