Zeynep Hilal (0) 25 Ocak 2011, 09:26 Yöneticiye Bildir +1  -1
Ben de AĞABABA adlı kitabı enyakın zamanda alıp okumak istiyorum.Teşekkürler Osman AKBAŞAK ' a.!!!!!!!!
Mehmet Yavrutürk (+2) 11 Ocak 2011, 09:12 Yöneticiye Bildir +1  -1
Peşin söyleyeyim, ben, tarafım;Hem kitaptan yana hem Ağababa'dan yana.Hem de Osman Akbaşaktan yana.Ancak bu kitap, sadece Mustafa Kemal'e,onun bize kazandırdıklarına,Ağababa ve arkadaşlarının yaptıklarına değil dünden bugünlere bakarak,yarınları da görebilmemize ışık tutan bir deniz feneri.Bu günlerde bir filim var,aynı inanç malzemesini kullanan bir yobazın kutsandığı.Kapkaranlık bir dünyanın,biat kültürünün,bireyin kula kulluğunun göklere çıkarıldığı,kadını "şeytan" diye lanetleyen,aşağılayan birinin filmi.Ama aynı inanç değerlerini kullanan Ağababa'ların,Atatürk'ün pek de kıymetini bilemediğimiz,sahip çıkamadığımız ama nasıl aydınlık bir dünyayı bize sunduklarını bu kitapta bir kez daha hatırlıyor,onlara ve bıraktıklarına karşı bir kez daha iman tazeliyoruz.
Yazanın,emeği geçenin,nokta kadar katkısı olanın ellerine,yüreklerine sağlık!
Oğuzhan Çelik (+1) 09 Ocak 2011, 21:24 Yöneticiye Bildir +1  -1
Geçmişimize sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır.Ağababa gibi tarihin aynası olan romanları okudukça vatan sevgisini içimizde çok daha fazla hissediyoruz. Bize emanet edilen milli değerelerin kıymetini bilelim.Çünkü Bu VATAN HEPİMİZİN...
Sinan Akbaşak (+1) 09 Ocak 2011, 20:23 Yöneticiye Bildir +1  -1
Sadi bey Beykozda iseniz kitabı Beykoz Vakfı, veya Beykoz Kitabevinden değilseniz internet kitapçılarından bulabilirsiniz....
Sadi Yediyıldız (+1) 09 Ocak 2011, 20:13 Yöneticiye Bildir +1  -1
Gazetenizle tesadüfü olarak çok yeni tanışığım. Ancak sıradan bir yerel gazete olmadığınızı ikinci yada üçüncü girişimde farkettim. Ağababa kitabını bilmiyordum bileceğim bulunca alacağım bana nereden bulacağımın yanıtını da verirseniz sevinirim.Yazarın yani Osman Akbaşak ın bir kelimesine takıldım.. Yüzümü kızartarak yayınevine gidip şeklinde bir cümleniz var Osman Bey siz göğsünüzü gere gere gidin. Bu bir şereftir bunu sunmak ayrıcalıktır. tırışkadan üç satır yazanların afrasından geçilmeyen yazın dünyamızada baştacı ancak ulusal mücadeleye emek verenlerin öyküsü ve onun yazarları olmalıdır.
Osman Akbaşak (+1) 09 Ocak 2011, 18:13 Yöneticiye Bildir +1  -1
Sevgili Dostlar,
Ağababa'mı yazmak aklıma düştüğünde çok daha azına razıydım ama her şey öylesine güzel gelişti ki ortaya bambaşka bir şey çıktı. Bir 'eser' diyemiyorum, bu sözcüğü okuyanlar kullanır, isterlerse. Önemli olan Ağababa'mı anlatmak, unutulmasının önüne geçmekti. Yaşadığı köyünde bile en çok bir nesil sonra belki hatırlanmayacaktı.

Ulusal değerlerimizin bir bir yitirildiği günlerde bir kayıp daha olmamalıydı. Çok mu şey değişecekti bu roman amacına ulaşırsa, bilemem ama bildiğim bir şey var, hani o ünlü, kıyıda güneşten kavrulan denizyıldızlarını denize atarak kurtaran adamın verdiği yanıt var ya, işte böyle bir şey olmalı. Ağababa'm için fark etti, o layık olduğu yeri bulmaya adım adım yol alıyor. Elimden geldiğince herkese ulaştırmaya çalışıyorum. Bugüne değin toplumun her kesiminden insanın okuması için her şeyi yaptım. Bu arada toplumda etkinliği olan köşe başlarında duran önemli kişilerin de okuması için her yolu deniyorum, denemeye de devam edeceğim. Yüzümü kızartıp bütün kitapevlerini dolaşıyor, Ağababa'yı satmalarını sağlamaya çalışıyorum. Ellerinde yoksa bendeki kitaplardan verip vitrinlerinde bulundurmalarını sağlıyorum.

İzmir dışında yaşayanlar belki adını duymamış olabilirler, Yaşar Aksoy ağabeyim İzmir'in ünlü bir yazarıdır, tarihçisidir, anlatıcısıdır ama en önemlisi en bilinen vatanseverlerindendir. 'Ağababa' romanımı armağan ettiğimde, 'mutlaka okuyacağım' demişti. On gün kadar sonra aradığında ise çok daha coşkuluydu. Çok beğendim, ama sadece benim okumam 'Ağababa'yı tanımam yetmez dedi. Haftalık yazı yazdığı köşesinde yazacağını herkese tanıtmak istediğini söyledi. Tabii çok sevindim ama inanın böyle bir yazı beklemiyordum. Bu sabah gazetelerin gelmesini zor bekledim, Yaşar Aksoy ağabeyim mükemmel bir köşe yapmıştı, özensem, uğraşsam bu kadarını yapamayabilirdim. Okurken sevgili eşimle birlikte gözlerimiz doldu, 'Ağababa'm ölümünden elli yıl sonra gazetelerin baş köşesinde o vakur duruşuyla yerini almıştı. Ben sadece onu, mücadelesini, yaşantısını aktarmaya çalıştım. Ne kadar onur varsa 'Ağababa'ma aittir, ben sadece arada duygularımı tatmin ettim, onunla birlikte onurlandım.

Bana tabii ki çok kimse destek oldu, yardımcı oldu, bunların en başında gelenlerden biri de kardeşim Sinan, elbette öyle olacaktı o da 'Ağababa'mın torunu. Ama bu günkü iletisini okuyunca aklıma ilk gelen duygularımı paylaşmak istedim. Dediğim gibi ilk aklıma gelenleri yazdım, kesinlikle geri dönüp hiçbir düzeltme yapmadan gönderiyorum, ben bugün bunları düşünüyorum, yaşıyorum.

Sağlıkla kalın.
M. Osman AKBAŞAK
bekir YEŞİLTAŞ (+1) 09 Ocak 2011, 16:15 Yöneticiye Bildir +1  -1
Kitabı ilk aldığın gün 100 sayfa kadar okudum ve her fırsatta okumaya can attım. Kitap bittiğinde bu ülke, bayrağımız için neler yapılmış, neler feda edilmiş bilmediğimiz neler neler varmış anladım ve hatta Değerli Öğretmenim R. Sinan AKBAŞAK sayesinde olayların geçtiği yerleri görme şansımda oldu. Biz sadece AĞABABA' dan bu kadar çok bilmediğimiz şeyi öğrenirken, yurdumun her köşesinde kim bilir neler yaşanmıştır. Okunulması, anlanılması, hediye edilmesi, ders çıkarılması bir kitap. Başta Osman AKBAŞAK ve EMEK VERENLERİN ELLERİNE SAĞLIK.
Sinan Akbaşak (+1) 09 Ocak 2011, 15:46 Yöneticiye Bildir +1  -1
Geçtiğimiz günlerde, yılarda çeşitli vesilelerle hediyeleştik,

aldık verdik her ne kadar tüketim toplumunun sürükleyici gücü bizi buna götürdü ise de hediye almak da

vermek de güzel şeydir..

Ancaaak kaçımız özel gün hediyesi olarak Kitap seçtik? Hangimiz 14 yaşındaki yeğenine, arkadaşına,

arkadaşının çocuğuna bir bilim ya da hobi dergisi aboneliği hediye etti?

Bizler bizden sonraki nesillere Atatürk ve Atatürk devrimlerini anlatmaya yeteri kadar gayret gösteriyor

muyuz?. Tarih kitaplarında yazanlar (yetkin tarihçilerin elinden çıkmış olmak kaydıyla) elbette ki faydalıdır

ancak yeterli midir?. Bence yeterli değildir diyerek cevabını da vereyim.

Yıllar evvel 'Konuşma Eğitimi' derslerine katıldığım sevgili hocam Toron Karacaoğlu; İyi dinleme

olmaksızın iyi konuşma mümkün değildir, Bu yüzden ben konuşacağım, siz dinleyeceksiniz; dediğini ve

sözünü, iyi örnekler verilmeden anlatılanların çok da hükmü olamaz... Şeklinde bitirdiğini hatırlıyorum

O zaman sözüme şöyle bağlayacağım. Atatürk'ü ve Atatürk devrimlerini muhakkak anlatmalıyız,

ancak yeterli olamaz. Yaşamalı, yaşatmalı, düzgün yaşam örnekleri sunmalı ve kendimiz iyi örnek

olmalıyız.

Yukarıdaki haberde bu konuda çırpınırcasına bir çabanın örneği vardır. Lütfen zaman ayırın ve inceleyin.



Kitabı bulun alın okuyun. Genç ya da yaşlı, bir dostunuza hediye edin.
Bu günü oluşturan insanlarımızın çabası tarihin sayfalarına gömülüp gitmesin

Sevgili dostlar ... Bir küçücük zaman daha ayırıp görüşlerinizi içeren bir yorum da siz ekler misınız?.