Gazete Tiyatroterapi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

Bir Şehir/İki Şair

Bir Şehir/İki Şair

Tarih 17 Ekim 2011, 11:33 Editör

Mehmet YAVRUTÜRk'ün hazırladığı bu sayfada özellikle atlanmış değerler ve bilgiler yer alıyor




                                      BİR ŞEHİR/ İKİ ŞAİR 

  

     Denize dimdik inen sokaklarından, alın teri ve gözyaşı akan... Emeğin ve direnişin başkenti... Cumhuriyetin il yaptığı (1 Nisan 1924 de sancaklar kaldırılınca) ilk şehir... Yüzleri kömür karası, alınları ak insanların şehri... Karaelmas diyarı...

     Daha yirmi yıl önce(4/8 Ocak 1991),belki dünya da bir örneği olmayan, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla  hak mücadelesi için onbinlerin, kış kıyamet, dağ tepe demeden, bütün engelleri (jandarma/polis) aşarak günlerce ve kilometrelerce süren destansı yürüyüşü yaptığı... Bugün rödövansçılara ve kaçak ocaklara teslim edilmiş ..."Yüz karası değil, kömür karası/ İşte böyle kazanılır, ekmek parası." şiirinin..."Karadır kaşları benzer kömüre " türküsünün memleketi; Zonguldak!

     Ve bu "karaelmas" şehrinin iki "pırlanta" evladı, iki yakın arkadaş; Rüştü Onur, Muzaffer Tayyip Uslu.

 

     Rüştü Onur (1920-1942) Devrek' de doğdu. Liseye kadar okudu. Ereğli Kömür İşletmelerin de çalıştı. Çok genç yaşta yerel yayın organların da şiirleri yayımlandı. Kısacık ömrüne rağmen Türk şiirine damgasını vurabildi. Yakın dostu M.T. Uslu gibi O. Veli şiirine yakın olsa da Tanpınar, Dranas, Tarancıyla da ortak yönleri vardır. İçerik olarak M.T. Uslu’ya göre daha yüzeysel, biçimci, içe dönük şiirler yazmıştır.

 En bilinen şiiri "Memnuniyet" dir;

 

Benden zarar gelmez

Kovanındaki arıya

Yuvasındaki kuşa;

Ben kendi halimde yaşarım

Şapkamın altında.

Sebepsiz gülüşüm caddeler de

Memnuniyetimden

Ve bu çılgınlık delicesine

İçimden geliyor.

Dilsiz değilim susamam

Öyle ölüler gibi

Bu güzel dünya ortasında.

 

(Yeni Zonguldak, sayı 34, 23.9.1942)

 

   Dönemin amansız hastalığından muzdariptir. Hastanelere yatar, çıkar.  Kimi zaman sitemkardır

 

Bir hastalıktan sonra,

Mektup yazdım eşe dosta

-İadeli taahütlü-

Ve yıldırım telgraf çektim yare

 -Cevaplı-

Neler olmuş Rabbim, neler.

Ben tüberkülozdan yatarken, hastanede

 Dostlar unutmuş adımı,

 Yar kocaya gitmiş...

 

Kimi zaman "dalgacı Mahmut" havasındadır

Anam,

Ben topaç çevirirken sokakta,

Benim güzel oğlum

Paşa olacak derdi...

Halbuki ben hala

Topaç çeviriyorum sokakta.

 

Yalnızlıktan mıdır bilinmez "İtiraf" larını gecelerle paylaşır:

 

Size açabilmeliydim içimi

Geceler yalnız size

Ve yüzüm kızarmadan

Çocukluğumun küçük aşklarını

Anlatabilmeliydim

 Geceler yalnız size.

 

Ya da sevgili şehrine sığınır:

 

Sen aziz şehrim,

Uykusuz yaşadığımı bilmelisin.

 Bütün işçilerin uyuduğu bir saatte,

Ben mızıka çalarak geçiyorum sokaktan.

Sen aziz şehrim,

Ellerim gözlerim kadar benimsin..

 

     "Ölülerim bırakmıyor yakamdan" diyen şair, daha yirmi iki yaşında hayata veda eder.

 

  Muzaffer Tayyip Uslu (1922 – 1946)

Onun da yazgısı sevgili dostu Rüştü Onur' dan farklı değildir. Aynı işletmede çalışır, aynı hastalıktan muzdariptir. Şiir dilleri benzer görünse de içerik olarak M.T.Uslu daha çok toplumcu şiire yakın, savaş/barış, toplumsal adaletsizlik, insan sevgisi, hürriyet konularını işlemiştir. 

Örneğin "Barış" şiiri  bütün bu özelliklerini formüle ettiği bir şiirdir:

 

Barış ilan edildi nihayet

Her şey  eski halini aldı

Ne olduysa cephede ölene oldu

Bir sabah aldılar evinden

Güneşli bir gün vardı dışarıda

Ağaçlar da henüz çiçeklenmişti

Ne kadar durgundu  Allahım deniz

Ve bir daha dönmedi geri

 İşte bütün hikaye

Annesi ağlıyor şimdi.

 

     Yaşam sevinci de vardır şiirinde:

 

Kapalı duran penceremden

Odama giren sabah güneşi

Günaydın diyor...

Ve bir mırıltı

Kulağımın dibinde

Ben başlayan günüm

Aydınlığı getirdim sana

İnsanoğlu

 Hadi kalksana

...Günaydın seni bekliyor

...Sokaklar beni bekliyormuş

 Günaydın.

 

 Kayıp giden hayata hüzünlü bir bakışı da ihmal etmez:

 

Önce öksürüverdim

Öksürüverdim hafiften

Derken ağzımdan kan geldi

Bir  ikindiüstü durup dururken.

Meseleyi o saat anladı

Anladım ama iş işten geçmiş ola 

Öyle bir etrafıma baktım,

Baktım ki yaşamak güzeldi hala.

 

 Çok genç yaşına rağmen her şeyi yine de büyük olgunlukla karşılar.

 

Önce bütün şairlere selam

Sonra şunu söylemek isterim

Ölüm hiç de güzel değil

Ne sabah var ne akşam

Sokakların ellerinden öperim.

 Bana yaşamasını öğretmişlerdi

Dost olsun, düşman olsun

İnsanlara iyi günler dilerim

Söyle sarı saçlı daktiloya

Ben yokum artık

Vefasız dostlara hatırlat

Kimseye kalmaz o dünya

Nasıl unuturum güzeldi yaşamak

 Fakat hakkı varmış Oktay'ın

 'Hatıralar da dal istiyor

kuşlar gibi konacak'.

 

      Muzaffer Tayyip Uslu'nun "Şiir Ve Şiirde  Primitif  (ilkel,eski) Anlayışa Dair) yazısı yakın olduğu "Garip" hareketinin yeni şiir anlayışının manifestolarından biridir diyebiliriz. Bu bakımdan O.Veli'nin ilk şiir kitabı "Garip" in (1941) önsözünde deklare ettiği ve daha önce Nazım Hikmet'in "putları kırmak/yıkmak" iddiasının bir devamı gibi duran, eskiye ait her şeye, özelliklede şairaneliğe karşı çıkan bir anlayışı sergiler. Bu bakımdan M.T. Uslu şiirin genç filozoflarındadır da.

    

M.T.Uslu'yu en iyi anlatanlardan biri de " Muzaffer Tayyip Uslu" şiirinde Halim Yağcıoğlu'dur:

 

Zonguldağın mahzun tepesinde

 Mesut alabildiğine yaşayan

Sen Muzaffer Tayyip Uslu, içli şair

Sen ılık ılık parıldayan

 Hatıralar içinde

Sen bahtsız neslimizin şairi

Sen kesik kesik öksüren

Sen kömür tozları özlemler içinde

Eğilmeden kırılmadan ürkmeden

 Altın gibi şiirler veren.

 

      Aynı şehrin, aynı dönemin, aynı hastalıktan ve hemen hemen aynı yaşlarda ölen iki nadide çiçeği...Tam olarak açamadan solan yediveren gülleri...Bir çoğumuzun adını bile duymadığı iki can dostu....Her şeye rağmen şiir dünyamızda kendilerine has sesler, renkler ,kokular bırakmayı başardılar.

      Bir gün, fazlasıyla hak ettikleri değerin verileceği günü umarak... Saygıyla yad ediyoruz.

 

 
                                                                     Mehmet YAVRUTÜRK
 

 


Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

  • Bu kategoriye henüz haber eklenmedi.
 İSTANBUL Hava durumu


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi