| ||||||||||
| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
Cahit Sıtkı Tarancı 100 yaşında...Sonuna geldiğimiz 2010 yılında ıskalamamamız gereken şeylerden biri de bu yılın Cahit Sıtkı'nın doğumunun 100. yılı olmasıdır. CAHİT SITKI TARANCI 100 YAŞINDA Sonuna geldiğimiz 2010 yılında ıskalamamamız gereken şeylerden biri de bu yılın Cahit Sıtkı'nın doğumunun 100. yılı olmasıdır. Cahit Sıtkı Diyarbakır da doğdu. Saint Joseph ve Galatasaray'dan sonra Mülkiye Mektebine ardından Paris Siyasal'a gitti. Anadolu Ajansı, Toprak Mahsülleri gibi kurumlarda çalıştı. 1946 Yılında "Otuzbeş Yaş" şiiriyle ,o zamanın parasıyla 5000 Lira ödüllü C.H.P Şiir Ödülünü kazandı. (İkinci Attila İlhan, Üçüncü F.H. Dağlarca). 1956 da genç yaşta ağır bir hastalığa yakalandı. Aynı yıl tedavi için gittiği Viyana da hayata veda etti. Mezarı Ankarada'dır. Çok genç yaşlarda başlayan şiir serüveninde kendi rengini, aromasını oluşturmayı başardı. "Giderek olgunlaşan, ustalaşan " şairlerden değildi; doğuştan olgun ve usta bir şairdi. Hece vezniyle yazdığı şiirlerde, serbest vezinle yazılmış izlenimi verirdi. Biçimde serbest, konularda yaşama, gerçeğe açık şiirler yazdı. Yaşam sevincini de ölüm temasını da aynı yetkinlikle işledi. Türkçe'nin emsalsiz olanaklarını da çok başarılı bir şekilde kullandı. "Şairaneliğe kaçma eğilimini yendiği zaman etkili şiirleriyle kendisinden sonra gelen kuşaklara yeni söyleyiş ufukları açmıştır." (Şükran Kurdakul. Şairler ve Yazarlar Sözlüğü.). Sokata ki küçük adamı (ki bu genellikle bizatihi kendisidir.) büyük ustalıkla, lirizmin doruğunda anlattı. Hem yerli şairlerden (Ahmet Hamdi, Necip Fazıl) hem Fransız şairlerinden (Baudelair, Varleine) esinlendi. Şiirde yeni sentezler oluşturan Cahit Sıtkı'nın neredeyse her şiiri "başyapıt" kıvamındadır; Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bahçe, bu nur. (Gün Eksilmesin Penceremden) Bu satırlar az bulunur şiirsellik örneklerindendir. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in T.B.M.M ziyaretinde okuduğu "Memleket İsterim" şiirinde ki: " Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun." anlatımı insanlığın bütün zamanlarına gönderilmiş hümanist bir mesajdır. "Yaş otuzbeş yolun yarısı eder" de demiştir, "Yaş ilerliyor artık geçti bizden" de demiştir. Arada "Öldük,ölümden bir şey umarak/...Alıştığımız bir şeydi yaşamak" demeyi de ihmal etmeden. "Abbas" şiirin de: "Katıp tozu dumana, Var git. Böyle ferman etti Cahit. Al getir eski sevgiliyi Beşiktaştan. Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan." diyerek gençliğine (ve eski sevdalara ) dizeler döktürmüştür. "Affan Dede" şiirindeyse :"Affan Dede'ye para saydım / Sattı bana çocukluğumu/...Ne güzel dönüyor çemberim/ Hiç bitmese horoz şekerim." demiş ve Affan Dede'ye "sayılan paraların" boşa gitmediğini, çocuksu şiirin ne büyük hüner istediğini göstermiştir. Pek renk vermesede "Memleket" şiirin de "Köylümüz efendimiz tarlasında perişan/ İşçimiz kardeşimiz kavgasında perişan." söylemi en sıkı toplumcuları kıskandıracak türdendir. Bununla da kalmamış, Nazım'ın adını anmanın bile başa bir yığın bela getirdiği bir dönemde, "Bir Şey" şiirinde : Bir şey daha var yürekler acısı Utandırır insanı düşündürür Öylesine başka bir kalp ağrısı Alır beni ta Bursa'ya götürür ........................... Benerci Jokond Varan Üç Bedrettin Hey kahpe felek ne oyunlar ettin En yavuz evladı bu memleketin Nazım ağbey hapisler de çürür demek yürekliliğini göstermiştir. Diliyle, tarzıyla, tavrıyla Türk şiirinin en yüce doruklarından biri olan Cahit Sıtkı Tarancı'yı doğumunun 100. yılında saygı ve sevgiyle anıyoruz. Mehmet YAVRUTÜRK
|
İSTANBUL Hava durumu
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |