Gazete Tiyatroterapi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

Yeda Özkan

Yeda Özkan

Tarih 17 Eylül 2010, 13:51 Editör

"Nereye varmak istiyorsun?" "Bilmiyorum" ... "O zaman hangi yöne gideceğin de fark etmez."

Nereye Varmak İstiyoruz?
  Hayatımızda keşkeleri bazen kendimizden bazen de çevremizden dolayı o kadar fazla yaşıyoruz ki ama dönüp bakınca en büyük haksızlığı genelde kendi kendimize yapmış oluyoruz. Hayatımızla ilgili kritik kararları verirken nedense mevcut koşullar içinden en iyisini seçmek yerine, bizler mevcut durumların dışına taşıp, hayal denizinde yüzmeyi seviyoruz. Yönümüzü belirleyecek sınavlara giriyoruz. Bu sınavlara hazırlanmaya başlarken kendimize hedef koymak yerine, “sınava bir girip çıkayım bakalım sonuca göre hareket ederimler” esir almış durumda bizleri… Acaba farkında mı değiliz nereye gideceğini bilmeyen bir gemiye hiçbir rüzgârın yardım edemeyeceğinin? Tam da konuyla alakalı olarak çocukluğumda okuduğum, belki sizlerinde çocukken okumuş olduğunuz ‘Alice Harikalar Diyarında’ adlı kitaptan bir bölüm geldi. Alice dört yol ağzında bir yere gelir durur ve hangi yöne gideceğine karar veremez. Yanındaki kediye sorar: "Hangi yöne gitmeliyim?" Kedi, Alice'in sorusuna soruyla karşılık verir: "Nereye varmak istiyorsun?" "Bilmiyorum" der Alice.  "O zaman hangi yöne gideceğin de fark etmez."… Ne kadar belirgin değil mi? Biz kendimiz çizgilerimizi, nereden nereye gideceğimizi ve buraya ne şekilde gideceğimizi yola çıkmadan önce belirlemedikten sonra gittiğimiz yerin ne önemi var? Ya da gideceğimiz yerin sınırları belirliyken bizim hiç olmadık yeni sınırlar çizmemiz ne kadar doğru?

  Ülkemizde her yıl 1 milyon 500 bin civarı öğrenci Öğrenci Seçme Sınavı’na (ÖSS) giriyor. Bu sayı her yıl mezun olma oranlarına göre 100 ile 200 bin arasında değişiklik gösterebiliyor. Mesela, Prof. Dr. Yarımağan’ın verdiği bilgilere göre, ÖSYS’ye bu yıl 1 milyon 587 bin 990 aday başvururken, bunlardan 75 bin 471′i sınavsız geçiş başvurusu yapmış. YGS’ye giren 1 milyon 487 bin 626 adaydan 133′ünün sınavı değişik nedenlerle iptal edilirken, sınavı geçerli sayılan aday sayısı ise 1 milyon 487 bin 493 olarak tespit edilmiş.1 milyon 473 bin 337 adayın sınavda puanı hesaplanırken, 14 bin 156 adayın puanı hesaplanamamış. Sınavda 70 bin 248 aday 140 puanın altında kalmış ve 169 bin 509 aday 140-180 arasında puan almış.180′in üzerinde puan alan aday sayısı 1 milyon 233 bin 580 olmuş ve bu adaylar ikinci aşama sınav olan LYS’ye girmeye hak kazanmış. Ve en önemlisi sınavda adaylardan toplam 1 milyon 403 bin 89′u ise bir yükseköğretim programına yerleşmek için tercih hakkı kazanmış.
Hal böyle olunca aldığınız puandan çok sıralama önem kazanıyor. Zaten genelde bu yola çıkarken bir hedefimiz olmadığından da ‘Aman üniversiteye gireyim de nasıl girersem gireyim’ deyip başlıyoruz sıralamamıza hiç bakmadan olur olmadık bölümleri yazmaya ya da olur olmadık hayallerle kendimizi kandırıyoruz.

  Mevcut durumları göz önünde bulundurarak davranmalıyız. Kendimizi tanımalıyız önce. Ne yapmak istiyoruz? Ne yaparsak daha mutlu oluruz? Yapmak istediğimiz şey gerçekten bizim hedeflediğimiz mi? Eğer gerçekten doğru yolda olduğumuza ikna olduysak bunu gerçekleştirmek için ne kadar çalışmalıyız? Ve en önemlisi kendi kapasiteniz. Bu yaptıklarınızla ne kadar gelişebilirsiniz? Hedefiniz gelecekte size neler katacak? Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Onlar iki defa okuyup anlayabilirler siz beş defa ne fark eder? Sonuç olarak ikinizde anlıyorsunuz ama dövünmek yerine ne kadar zaman kaybettiğinizi ve algılamanız için ne kadar zamana ihtiyacınız olduğunu hesaplarsanız kendinizi daha iyi hissetmez misiniz? Hedefiniz tabii ki en yüksek olmalı ama sizin standartlarınız için en yüksek.


Bence kendimize sormanızın zamanı geldi. Yaşam geminizin gerçek kaptanı kim? Biz mi? Koşullar mı? Başkaları mı? Yoksa kendimiz için ne istediğinizi bilmeyişimiz mi? Bir düşünün bakalım sizce hangisi?

       Işık ve Sevgiyle…

        Yeda ÖZKAN
İstanbul Beykoz Lojistik myo
  Halkla İlişkiler ve Tanıtım

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Dostlarımdan...

Eğitimin Harikalar Diyarı ve Dünya Birincisi Finlandiya'nın Eğitim Sistemi

Eğitimin Harikalar Diyarı ve Dünya Birincisi Finlandiya'nın Eğitim Sistemi Finlandiya, dünyada eğitim problemini en erken çözmüş ülkelerden biri. Dünyanın en başarılı okullarından bir kısmı ...

Bir Anı...

Bir Anı... Talip APAYDIN'IN 1967 yılında yayımlanan ''Karanlığın Kuvveti'' adlı kitabında yer alan anısı, ...
 İSTANBUL Hava durumu


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi