Gazete Tiyatroterapi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

BAYAN kelimesi üzerine...

BAYAN kelimesi üzerine...

Tarih 15 Ağustos 2019, 14:33 Editör

Kullanımı gittikçe artan bu kelime ile araştırmam ve anılarım...



1977 yılının başlarında konservatuar çalışmalarında gerek görülünce karşı karşıya kaldığım ödevi biraz zor da olsa anlatacağım.

Hocam (Hala çok ünlü bir usta, eğitimci) çalışma sırasında bazı kelimeleri kullanırken zorlandığımı fark edince, "Eğer bir kaç kelimeyle kızarıyorsan zor... Bir konu vereceğim araştıracak bulacak ve bizimle burada tüm detayları paylaşacaksın" dedi. "Ödev konusu ise bir pavyonda profesyonel çalışan 'Kadınların sunum şeklini' tüm detayları ile anlatmanı isteyeceğim. İster sanatçı gözüyle bak ister erkek gözüyle ama olabildiğince yalnız ol ve herkesin arasında not alma sopa yersin. Gördüklerini kafana yaz ve bizimle paylaş..."

Çok zor da olsa ilk yaptığım araştırma sonucu gitmem gereken yerin Maslak Ayazağa Çiftlik mevkii olduğunu öğrendim. Bu gün iğne atsanız yere düşmeyen yerler o günlerde bomboş çayır hatta ıssız tehlikeli yerlerdi. Konuyu çok detaylandırmadan araştırmama geçeyim bir an önce... Bir pavyona girdim... Kalabalık müthiş. Ne kadar şekilsiz insan varsa orada gibi geldi. Vasat, sıradan giyimliyim, hiç dikkat çekme durumum yok. Alt katlar bir şeylerin yenilip içildiği 15. sınıf restoran görünümünde üst katlar genelevin sunum yeri... Çevrede kırk elli tane tavuk kümesi şeklinde barakalar var ilişki buralarda gerçekleşiyormuş. İğrenç kokulu iğrenç görünümlü her şeyiyle iğrenç, ama inadım inat devam edeceğim.

İlk gün fazla detaya giremedim, ürktüm doğrusu... İki gün sonra yine oradayım. Bu sefer daha dikkatliyim ve şaşkınlığım yerini 'Nasıl olabilir'e bıraktı. Gencecik kadınlar ve onları mal gibi pazarlayan ve bu işi nasıl yaptığını aradan geçen onca seneye kadar anlayamadığım bir adam müsveddesi  pe*eve*k... 

Bayanlarımız burada, Bayanları kaçırmayın, piliç bunlaaar, böyle bayan başka yerde yoook... Diye bağırıyordu. Bu gencecik kadınlarda ki yaşları 20'den az, o kadar ağzı bozuk o kadar laubali ve çirkeftiler ki bir süre sonra acıma hissim yerini umarsızlığa bıraktı. O adam yine bağırdı; "Bayanlarımız bunlar, en iyisi en güzel bayanlarımız burada, yengeme söylemem abbbiii" diye bağırıyordu... Resmen bağırıyordu yani.

Aşağı, yukarı, komşu pavyon, az ilerideki, neredeyse beş altı pavyonu geziyorum. Bir yandan da birisi görürse diye ödüm kopuyor ve müthiş bir suçluluk yaşıyorum. Çok sevdiğim bir kız arkadaşım var, "ona nasıl anlatırım" diye perişanım. Neyse iş sıradanlaşınca 'Bayan'  kelimesini kullandıklarını fark ettim ki en çok burada bu kadar kullanıldığına şahit oluyordum.  Nedenini incelemeye koyuldum. 

Sormalıyım, ama kime? Bir deneme yaptım "neden 'Bayan' diyorsunuz?" diye ama ağzımın payını aldım, acayip hakarete uğradım, "ben böyle bir soruyu bir daha soramam" diye düşünürken pazarlayıcının  en az pe*even*i  yanıma geldi... "Bak aga..." Dedi.  "Ne diyelim? Karılarımız bu kadar desek karınızı mı satıyorsun derler. Kızlarımız bu kadar... Hiç birimiz diyemeyiz ki, kendi kızını satanlar da var aramızda, Hanımlarımız diyecek halimiz yok. Kadınlarımız aynı kapı, o yüzden alışılmış, kim bulduysa helal olsun 'Bayanlarımız' dedik mi ne şiş yanar ne kebap..."

"Anladın mı koç, şimdi hemen uza... Buralarda avantadan gezinenleri sevmeyiz" dedi. Zaten inanılmaz bir bilgi birikimi oluşturmuştum. Üç gün sonra tam üç saat sahnede anlattım. Sınıfımız sahneliydi elbette. Dünyada öylesi utanılacak şey vardı ki, çalışma sırasında basit bir kaç kelimeyi söylemekten ne olabilir?

Artık ne zaman bir yerde bayanlar, biz bayanız, bayanlar tuvaleti, bayan yanı kelimelerini duysam çok üzülürüm. Ama işin en zor tarafı benim uğruna üzüldüğüm insanlar o kelimeyi iltifat olarak görüyor, şanlı 'Kadın' kelimesinin kendilerini aşağıladığını zannediyorlar... Ne yazık.

Hala 'BAAYAN' kelimesini kullanmak istiyor musunuz?

R. Sinan Akbaşak                                                   ..............................

 

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Tiyatroterapi'den

Atatürk’ün Vasiyeti ve İş Bankası’ndaki CHP Hisseleri... Sinan Meydan

Atatürk’ün Vasiyeti ve İş Bankası’ndaki CHP Hisseleri... Sinan Meydan Atatürk'ün 5 Eylül 1938 tarihli vasiyetine dayanan İş Bankası'ndaki CHP hisselerini Hazine'ye devretmek...

Hayatınıza Yıldız Kenter girdiyse...

Hayatınıza Yıldız Kenter girdiyse... Değerli dost Cengiz Korucu ile girişimiz arasında bir yıl var. Ben 1976 girişliyim. Ama yaşanılanlar birebir, istis...
 İSTANBUL Hava durumu


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi