Gazete Tiyatroterapi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

Mukadder Tekin Karacan...GÖZLERİMİZİ KAPATALIM

Mukadder Tekin Karacan...GÖZLERİMİZİ KAPATALIM

Tarih 08 Şubat 2011, 14:14 Editör

Çocuk tiyatromuzun ilk öğrencilerinden Mukadder Karacan' ve eşini geçtiğimiz günlerde oyunumuza misafir ettik. 'Doğuş Haber' gazetesindeki köşe yazısında bahsetmiş.
Yazıyı Ozan Derviş dostumuzun ve yazarının izniyle misafir yazar olarak alıntıladık. TEŞEKKÜRLER

      

                                                        DOĞUŞ HABER
        


                                              Mukadder TEKİN KARACAN

                                        GÖZLERİMİZİ KAPATALIM

  Gözlerinizi kapatıp olduğunuz yerde bedeniniz sabitken yolculuk yaptığınız oldu mu hiç? Üstün Dökmen' in Küçük Şeyler kitabını da tanıttığı bir seminere katıldım geçenlerde. Gözlerinizi kapatın ufak bir oyun oynacağız dedi. Herkes gözlerini kapadı ve çocuk oldu hoplaya zıplaya gezdik dolaştık düşlerimizde, bir ormanda bulunan evde kavrulan soğanların kokusunu duymamızı istedi. Duydum kokuyu içime çektim, acı soğan gözlerimi yaşarttı. 

  Bir ara eğitimden koptum aklıma Beykoz Vakfı tiyatrosu' nda bu tarzda yaptığımız eğitimler geldi. Bu ve benzeri bir çok tekniği Sinan hocamız bize denettirmişti zamanında.

  Ben bir ara koptum dedim ya. O acı soğan kokusundan sonra hızla uzaklaştım ordan. Koşa koşa Beykoz Vakfı' ndaki eski günlerimize gittim. Henüz sahne yok fuaye' de eğitim alıyoruz. Kapıdan içeri girdim Nurten teyze orda, Banu abla, Sinan hoca arkadaşlarım Kaan, Gültuğ, Ezgi, Önder, Melike, Burçak, Vural, Gizem, Melis, Esin, Gökhan, Tuğhan, Eylül, Alev, Esengül ve diğer herkes. Koşarak yaklaştım yanlarına teker teker sarıldım öptüm her birini o kadar özlemişim ki, soğan kokusundan daha çok yandı gözlerim. Çok uzun kalamadım orda çünkü soğan kokusunu duyduk duymadık tartışmaları ile uyandım tekrardan. En tatlı yerde uyandım hemde. İsterdim ki o günlerde olalım, çocuk olalım, eski günlerde eski arkadaşlarımızla yine aynı heyecanla sahneyi hayal edelim. İsterdim ki zor şartlarda doğaçlamalar yapalım, tatlı çekişmelerimiz olsun ve isterdim ki biz hep küçük kalalım. Perdeler bizim için açılsın isterdim yine tıklım tıklım dolu salona oyun oynamak o alkışlarla gururlanmak, duygulanmak. Sahneye bilmem kaçıncı çıkışımızın ödülünü almak isterdim çocuk halimle. İsterdim, isterdim, isterdim...

 Neyse istekler bitmiyor deyip, bizden daha isteklileri izleyip tebrik etmek gerektiğini düşünerek o sahneye yıllardan sonra adım attım bir oyun izlemek için. Geçtiğimiz haftalarda Beykoz Vakfında sahne alan Tiyatroterapi' nin Çok Beklersin adlı oyununu izlemeye gittim. Oyunu yazan ve yöneten R.Sinan Akbaşak Oyun ve oyuncularda oldukça başarılıydı. R.Sinan Akbaşak ın yazdığı bu oyununda tadı bir başkaydı doğrusu. Enerjisi yüksek, yetenekli bir çok genç vardı oyunda. Tüm sahneleri birbirinden güzeldi ancak en beğendiğim sahnesi kocasının kuşa dönüştüğünü sanan bayanın sahnesiydi. Size de olur mu bilmem ama ben bir oyun seyrederken kendime uygun rolü bulur, o sahnede kendimi hayal eder, rolü hemen çalarım. Bu oyundaki rolümde kocasını kuş zanneden kadındı. Bu sahne benim sahnem olduğu için özellikle belirttim yoksa diğer sahnelerde çok güzeldi. Danslar beklenenin dışanda güzeldi. Rollere kişiler çok yakışmıştı. Oyunun içinde sürekli güzelim güzelim diyen bir bayan oyuncuda gerçekten pek bir şirin pek bir güzeldi. Yaşlı amcayı oynayan delikanlı rolünün hakıkını fazlasıyla verdi. Aynı şekilde bitirim, maço Türk erkeğini oynayan arkadaş çok başarı idi. Eşini oynayan bayan arkadaş yine öyle. Sonra evde kalmış kız ve anası, hasta kabuldeki iki bayan oyuncu , çok kocalı bayan arkadaş atladığım varsa kusurumu bağışlayın. Herkes çok iyiydi.

 Ellerine, yüreğine, emeğine sağlık sayın hocamın. Öyle güzel toplumsal mesajlar da vermiş ki yine ara ara ama ‘'Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.'' Tiyatroterapi oyuncu kadrosu ve değerli hocamı buradan bir kez daha kutlamak isterim. Başarılarınızın devamını diler, daha bir çok oyununuzu seyretmekten onur duyarım. Beykoz' un yetenekli gençleri yolunuz açık olsun, umarım en iyi yerlerde olursunuz her biriniz...


Beykoz' lu işte elinizin altında tiyatro. Gidelim, izleyelim, gülelim , öğrenelim istiyorsak adres belli. Bu imkandan hepimiz yararlanalım...


Sevgiler...


                                            Mukadder Tekin KARACAN


       Benden de size bir iki minik armağan Sinan AKBAŞAK

  

    

     FUAYEDE ÇALIŞMALARA BAŞLADIK ARKADAKİ KUTULARDA MONTE EDİLMEYİ BEKLEYEN      KOLTUKLAR VAR SOLUMDA MUKADDER VAR...

    

            BİR ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK ÜZEREYİZ....   KEYİFLİ ZAMANLAR

    

    BİR ÇALIŞMA...EN SOLDA TUĞHAN  ASİSTANIM BANU VE KAAN EN SAĞDA MAVİLİ EYLÜL

    

            KOLTUKLARIMIZ MONTE EDİLMEDEN ÖNCEKİ TİYATROMUZUN HALİ


                    ve fotoğrafların devamı için bir kaç link


                   İLK GÜNLERİMİZDEN   

                   BARIŞ GEZEGENİ 

                 

                   

  

İsterseniz yorumlara neredesiniz ne yapıyorsunuz yazın belki bir gün yine bir araya geliriz... 

HEPİNİZE SEVGİLER..


Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Öğrenci yazarlar

O Küçücük Taneler... Dilek AKÇAY

O Küçücük Taneler... Dilek AKÇAY Çocuk aklımla anlamadığım ama yeşiline hayran kaldığım pirinç tarlaları... Ne kadar canlı ne kadar güzel ve göz alı...

Bir bardak yaşadıklarımıza iki bardak deneyimlerimiz… Filiz TECİMEN

Bir bardak yaşadıklarımıza iki bardak deneyimlerimiz… Filiz TECİMEN Minik oyuncaklarımız içinde biraz yaprak biraz pirinç karıştırır dururduk akşam yemeği olarak. Oyun içinde büyümüşü...
 İSTANBUL Hava durumu


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi