Şampiyonla aynı kaderi paylaştı...
Mazeret üretmeyi seven genç dostlarım için tekrar paylaşıyorum
Caner Eler
Şampiyonla aynı kaderi paylaştı
Fransa Bisiklet Turu'nda kanserli iki yarışçının rekabetini film senaryosu gibi anlatan Caner Eler'in hayatı film gibi... Genç spiker de bir kanser savaşçısı
Caner Eler bu yıl Fransa bisiklet yarışında hastalıkla savaşan Lance Armstrong ve Alberto Contador'un kıyasıya rekabetini anlattı. En iyi o anlattı, çünkü o da yarışçılar gibi kanser savaşçısı. Basket oynarken 20 yaşında kemik kanseri oldu, 8 yıl ameliyatlarla bacağını kurtardı, koltuk değnekleri ile Türkiye'nin en iyi spor spikerlerinden oldu. Bu yıl Fransa'da vücuduna yayılan kanseri yendikten sonra yarışlara dönen Lance Armstrong'la Alberto Contador adlı bir İspanyol bisikletçi kıyasıya rekabet etti. Contador da beyninde damar tıkandığı nedeniyle uzun süre komada kalmış, hastane odasında Armstrong'un kitabını okuyarak hayata bağlanmıştı. Garip bir tesadüftür ki finali takım arkadaşı Armstrong'u geride bırakarak kazandı. Bu rekabeti Caner Eler'den başka kimse bu kadar iyi anlatamazdı. Çünkü o da bir kanser savaşçısı.
BASKETÇİYDİ
Eler, 20 yaşından beri koltuk değnekleri ile yürüyor. İTÜ'de başarılı bir basketbolcuyken bacağına saplanan ağrı ile kemik kanseri olduğunu öğrenmiş. "Bacağı kesilsin mi, yoksa kesilmeden tedavi edilebilir mi" tartışmaları sürerken o hasta yatağında Lance Armstrong'un kanserle savaş kitabını okumaya başlamış. Sonraki yıllar bacağından en uzunu 12, en kısası 5 saat süren sekiz ameliyat geçirmiş. Bacağının bir bölümüne protez takılmış, kemoterapiler, radyoterapiler, büyük ağrılar derken sekiz yıl geçmiş. Kemik kanseri en ağrılı ve en zorlu kanserlerden biri olarak biliniyor. Yatağında ansiklopediler bitirmiş. Hastalığıyla ilgili her iyi haberden sonra kendisine ödül olarak verdiği tatillerde Fransa, Almanya, Belçika derken Avrupa'yı koltuk değneklerine aldırmadan dolaşmış. Saint Benoit mezunu Eler, hastalığı nedeniyle üniversite eğitimine ara vermiş, bu arada İngilizce ve Fransızcasına İtalyanca ve İspanyolcayı eklemiş.
'ÖNCE İSYAN ETTİM'
Kemoterapi seanslarının bitimine doğru üç yıl önce Eurosport'a başvurmuş. CV'si nedeniyle çağrıldığında koltuk değnekleriyle onu karşılarında görünce şaşırmışlar. Ancak sporun her dalına meraklı olduğu için çalışmaya başlamış. Atletizm, bisiklet, yüzme, çim hokeyi, tenis gibi pek çok spor dalı ile ilgileniyor. "Futbol da var tabii" diyor. Kanserle uzun süre savaşan spor spikerlerinin duayeni Kenan Onuk'un örnek aldığı isimlerden biri olduğunu söylüyor. Ses eğitimi almamış ancak müthiş dedikleri hafızasına güvenerek spikerliğe başladığını söylüyor. Fransa bisiklet turunu anlattıktan sonra pek çok mail aldığını insanların ona "Hangi bisikleti alayım" diye sorduğunu söylüyor. O bisiklete binemiyor...
Hıncal Uluç onun için "Bugüne kadar izlediğim en iyi spor anlatımı" diye övgü dolu bir yazı yazdı. "Bu adam ansiklopedi yahu" dedi. Her gün ayrı yarışmacıyla ayrı dilde yapılan röportajları hakkında "Kaç dil biliyor" dedi, "Pes ki pes" dedi. Uluç'un yüzünü hiç görmediği Caner Eler, "Röportajı yapmak istedim, şu an bile kanser olduğunu öğrenen pek çok kişi var. Hayatlarına devam etmelerini istiyorum, hastalık hayata engel değil" diyor.
Gerçekten de inanılmaz bir bilgi birikimi , bir sunuş kültürü ve ahlakı..hiç kimsenin sözünü kesmeden her konuda ama aklınıza gelebilecek her konuda bilgisi, söyleyek sözü ,verecek bir örneği bulunan,ses tonuna ' ben de bunları bilirim ' havası vermeden mütevazi bir sunum..
Artık gözüm spor sunumları , kulağım Caner Eler de olacak
Ee gençler şu andan itibaren mazeret üretmeyi hayatınızdan kaldırdınız mı..