Gazete Tiyatroterapi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

Edith  Piaf...  BÜLBÜL ÖTÜŞLÜ MAHZUN SERÇE...

Edith Piaf... BÜLBÜL ÖTÜŞLÜ MAHZUN SERÇE...

Tarih 19 Aralık 2011, 15:55 Editör

Çoğu insanın küçük zigzaglı, hafif inişli çıkışlı yatay bir hayatı vardır. Kimilerininki ise ritim bozukluğu olan kalp elektrosu gibi bir tavan yapar, bir dibe vurur. Uzaktan baktığınızda....


               BÜLBÜL ÖTÜŞLÜ MAHZUN SERÇE
                                                           
 "Bir yeteneği yok edemezsiniz ancak kendi kendini yok etmesini bekleyebilirsiniz"
                                                                                                                 (Amedeus Filmi/1984)
    
   Çoğu insanın küçük zigzaglı, hafif inişli çıkışlı yatay bir hayatı vardır. Kimilerininki ise ritim bozukluğu olan kalp elektrosu gibi bir tavan yapar, bir dibe vurur. Uzaktan baktığınızda kimi zaman gıpta edersiniz, kimi zaman halinize şükredersiniz.
     İşte o hayatı yaşamış insanlardan birinin, doksanaltı yıl önce bugün doğan Edith  Piaf'ın (Asıl adı Edith Giovanna Gassian) hikayesi de böyle. Öyle bir hikaye ki Hollywood' lu bir senarist yazsa "Bunlar da amma abartmaya başladı" denilecek türden.
     19 Aralık 1915 de dünyaya gelen Edith'i, annesi kısa bir süre sonra terk eder. Babası onu, bakılsın diye ,bir geneleve bırakır. Üç yaşında gözleri iltihaplanır ve geçici olarak kör olur. Yapılan tedaviler sonucu yedi yaşında tekrar görmeye başlar. Bir süre sonra babası onu genelevden alarak ,sokaklarda cambazlık yapmaya zorlar. 1.42 lik boyuna rağmen cambazlığı becermekte zorlanınca ,şarkı söylemeye başlar. Ondört yaşında babasından ayrılıp, tek başına sokak şarkıcılığına devam eder. Onyedi yaşında ilk ve tek çocuğu dünyaya gelir. Marcelle adını verdiği talihsiz kızı ,iki yaşında hayatını kaybeder. Edith'in trajik senaryosunun en acılı bölümlerinden biridir o gün. Cenazeyi kaldıracak parası yoktur. Çaresizlik içersinde sokaklarda dolaşırken, adamın biri ,kendisine "malum" teklifi yapar. Kabul eder, bir otele giderler. Ama kapıdan girer girmez Edith, gözyaşlarına boğulur ve adama durumunu anlatır. Adam parasını verip onu gönderir. Yıllar sonra ünlü yıldız Edith Piaf olarak, o kişi için şöyle der :" Kim olduğunu bilmediğim o kişi bana çok büyük bir iyilik yaptı. Hiç tanımadığı kişilere yardım etmenin ne demek olduğunu öğretti.". Yaşadığı sürece de bu dersden öğrendiklerini yerine getirmeye çalışır.
      Sonunda talih yüzüne güler. Louis Leplee adında bir organizatör tarafından keşfedilir. Leplee ona "Piaf" (Fransızca "serçe" demek) adını takar. O, artık "Kaldırım Serçesi" dir.Bu genizden gelen duygulu sesli,  küçük kadının ünü hızla yayılır.Ancak Leplee'nin öldürülmesiyle yine sıkıntılar başlar. Sorgular, soruşturmalar...Bu dönemde, zaten haşır neşir olduğu alkol tutkusu bağımlılığa döner.
       Ardından ağır bir trafik kazası geçirir. Uzun tedaviler sonucu iyileşir ancak boynu kambur kalır.
      Bir süre sonra kendini toparlayıp, yıldızını tekrar parlatır. Bunda ,bir görüşte karşılıklı aşık oldukları dünya orta siklet boks şampiyonu Marcel Cerdan'ın payı büyüktür. Ne var ki Cerdan, evli ve üç çocuk babasıdır. Bu durum onları pek etkilemez. Büyük aşk, nice şarkılara kaynaklık ederek, sürer. O kadar ki birbirlerinden ayrılmaya bile dayanamazlar. Nitekim  Cerdan Amerika'da turnuvadayken Piaf, onu arar, çok özlediğini söyleyip, ısrarla, hemen dönmesini ister. Marcel Cerdan ,dayanamaz ve ilk uçağa atlar.Hayatın senaristi tüm gaddarlığıyla çala kalem yazmaktadır; Uçak 28 Ekim 1949 da düşer ve kurtulan olmaz. Acı haberi alan Piaf'a, artık alkol de kar etmez,morfine başlar.
       Bu büyülü sesli küçük kadın sadece kendi dönemine değil, tüm zamanlara damgasını vurdu. Öyle ki kapısından içeri arabeskten başka müzik sokmayan tamirhanelerimizde bile " Ne Me Quite Pas" a kaporta çekiçleriyle eşlik edildi. Minibüslerde "Padam padam" yankılandı. Hepimizin hayatının bir döneminin rengi, sesi oldu.
       Piaf 10 Ekim 1963 de öldü. Ama senaryo devam ediyordu. Paris Piskoposu," Yaşadığı hayat şeklinden dolayı" dini tören yapmayı reddetti. Buna karşılık yüzbinlerin katıldığı bir törenle uğurlandı. Yakın dostlarından Charles Aznavur :" İkinci dünya savaşının bitiminden beri Paris trafiğini tamamen kilitliyen başka bir olay yoktur." dedi.
       Doğum gününde ,bu inanılmaz öykünün mahzun kahramanını ;Edith Piaf' ı tarifsiz duygularla yad ediyoruz.

                                                Mehmet YAVRUTÜRK



Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Tiyatroterapi'den

Atatürk’ün Vasiyeti ve İş Bankası’ndaki CHP Hisseleri... Sinan Meydan

Atatürk’ün Vasiyeti ve İş Bankası’ndaki CHP Hisseleri... Sinan Meydan Atatürk'ün 5 Eylül 1938 tarihli vasiyetine dayanan İş Bankası'ndaki CHP hisselerini Hazine'ye devretmek...

Hayatınıza Yıldız Kenter girdiyse...

Hayatınıza Yıldız Kenter girdiyse... Değerli dost Cengiz Korucu ile girişimiz arasında bir yıl var. Ben 1976 girişliyim. Ama yaşanılanlar birebir, istis...
 İSTANBUL Hava durumu


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi