| ||||||||||
| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
Bir 'usta' yı daha kaybettik...''İnsanlar hayatımın en büyük serveti. Bütün gezdiğim yerdeki insanlara hep sevgiyle baktım, onlardan da sevgi gördüm. Kimseye kızamadım, herkese hak verdim. Belki bu sevgi dağıtımı beni çok mutlu ediyor. Bu sevgiyle belki bana hayat verdiler, nefes aldırdılar. Her zaman gülüyorum, gülümsüyorum. N'apayım.. Diyordu....
Erol Günaydın, SAHNEDE BİR ÖMÜR 1933'te Trabzon Akçaabat'a dünyaya gelen Günaydın, tiyatroya Galatasaray Lisesi bünyesinde başladı. Günaydın, 1955'te Haldun Dormen Cep Tiyatrosu'nda ''Papaz Kaçtı'' adlı oyun ile profesyonel aktörlük hayatına giriş yaptı.
1960'da 'Yeşil kurbağalar' ile ilk sinema filminde oynayan Erol Günaydın, elli yıllık bir süre içinde çok sayıda filmin ve tiyatro oyununun yanı sıra dizilerde de oynadı. Nasreddin Hoca tiplemesi, meddah gösterileri, seslendirmeleri ve canlandırdığı diğer pek çok karakter ile tiyatronun büyük ustalarından kabul edilen Günaydın'ın nehir-söyleşisi 2007 yılında 'İki Kalas Bir Heves' adında kitaplaştırılmıştı. Günaydın, 1967 yılında Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'Güzel Bir Gün İçin' filmiyle , En İyi Senaryo ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödüllerini kazandı. Sıcak Bir Gülümseme... Sayısız tiyatro oyununda, filmde ve dizide rol aldı Günaydın. Kimi zaman yüzünde, görenin içini acıtan sıcak bir gülümseme oldu kimi zaman gözyaşı... Bir dönemin çocuklarının ilgiyle izlediği ''Ayı Yogi'' karakterine sesiyle can veren Günaydın, son nefesine kadar sahnede sevdiği gibi, sevgiyle olmaya devam etti... Kendisiyle yapılan söyleşilerden oluşan ''İki Kalas Bir Heves'' adlı kitapta, ''İnsanlar hayatımın en büyük serveti. Bütün gezdiğim yerdeki insanlara hep sevgiyle baktım, onlardan da sevgi gördüm. Kimseye kızamadım, herkese hak verdim. Belki bu sevgi dağıtımı beni çok mutlu ediyor. Bu sevgiyle belki bana hayat verdiler, nefes aldırdılar. Her zaman gülüyorum, gülümsüyorum. N'apayım...'' sözcükleriyle içinden taşan sevgiyi kelimelere döken Günaydın, hayata gözlerini Trabzon'un Akçaabat ilçesinde açtı. Galatasaray Lisesi'nden mezun olduktan sonra profesyonel oyunculuk hayatına ''Papaz Kaçtı'' oyunundaki rolüyle adım atan Günaydın, Fransız ekolüyle gelenekselliği birleştirerek, Halide Edip Adıvar'ın unutulmaz eseri ''Sinekli Bakkal'' filminde Kız Tevfik tiplemesiyle ''zenne''liği denedi. Yıllarca zenne olarak sahneye çıkan Günaydın, çocuk tiyatrosu kurup uzun seneler vatan toprağını karış karış dolaşarak halkı sanatla buluşturmaya çalıştı. Meddahlık geleneğinin son temsilcilerinden Kimi Akşehir'de Nasrettin Hoca kimi Ramazan'da meddah olarak gördü onu. Sanatçı, en sevilen diziler de filmlerde de rol aldı, küçük rollerin büyük sanatçısı da oldu... Son yıllarda kendine özgü hiç de azımsanamayacak bir kitle edinen bir dizide, yatalak baba rolüyle izleyicinin gönlünde taht kuran Günaydın, bu rolü aslında biraz da mecburiyetten yatarak oynadı. Günaydın, rahatsızlığının etkisiyle yürümekte zorlanmaya başladığında aslında seyirciye, elde ettiği başarının ve sevginin ne kadar haklı bir ''başarı'' olduğunu da gösterdi. Yattığı yerden sadece mimikleriyle oynayan Erol Günaydın, uzun süre bu başarısıyla konuşuldu. Dizideki küçük rolünü öylesine işledi, öylesine süsledi ki beyaz camın karşısındakilere ''vay be'' dedirtmeyi başardı. 'Beni en çok etkileyen şey ahşaptır' Ve günlerden bir gün tiyatroya olan aşkı sorulan Günaydın, buna şöyle cevap verdi: ''Tiyatroda beni en çok etkileyen, ahşaptır. Öyle güzel ahşaptır ki mis gibi kokar. Tiyatroya ilk girdiğimde o kokuyu aldım. Dedim ki tevekkeli değil, ustalar, 'iki kalas bir heves' derlerdi. İşte o kalasların kokusu sinmiş tiyatroya, benim hevesimle birleşmiş. O koku, hiçbir yerde olmayan bir kokudur. Vazgeçemediğim budur.''
Gazeteci-yazar Emine Algan tarafından birkaç aylık bir süre içinde kendisiyle gerçekleştirilmiş bir nehir-söyleşi 2007 yılında "İki Kalas Bir Heves" başlığı altında kitaplaştırılmıştır.
2 Ağustos 2008'de Florence Nightingale Hastanesi'ne kaldırılmış geçirdiği ameliyat sonrası yoğun bakıma alınmıştır.Erol Günaydın 16 Ağustos 2008'de taburcu edildi. Ameliyat edilen Erol Günaydın’ın genel sağlık durumunun iyi olduğu, daha sonra genel kontrol için geleceği öğrenildi. Günaydın, Okan Bayülgen'in Disko Kralı adlı programına müdavim konuk olarak katılmaktadır. 2010 yılında Athena'nın Arsız Gönül klibinde oynamıştır. 15 Ekim 2012 tarihinde İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmiştir. Vefatını kızı Günfer Günaydın Twitterda Babamı kaybettik mesajıyla kamuoyuna duyurmuştur. Nur içinde yat 'Usta'
Sahip olduğu ödülleri 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Senaryo Ödülü, Güzel Bir Gün İçin 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü, Güzel Bir Gün İçin
Rol aldığı tiyatro oyunları
Çehov Makinası : Matei Vișniec - İstanbul Devlet Tiyatrosu - 2012 Namussuzum ki Namusluyum : Nokta Tiyatrosu Uzun Donlu Kişot : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular - 2005 Soyut Padişah : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular İstanbulu Satıyorum : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular Kahraman Bakkal Süper Markete Karşı : Ferhan Şensoy - Orta Oyuncular Yaygara Yetmiş Yolcu Martı Kalbin Sesi Halkın Gözü Ayı Masalı Altın Yumruk Papaz Kaçtı
Oynadığı diziler
Köşe Dönücü 1984 Saat Sabahın Dokuzu 1987 İnsanlar Yaşadıkça 1989 Doktorlar 1989 Bir Ömrün Bedeli 1991 Mahallenin Muhtarları 1992 Rüstemin Gazinosu 1993 Çiçek Taksi 1995 Ramazan Ay Köşe Kapmaca 1996 Tatlı Kaçıklar 1996 Beton Raziye Bir Demet Kahkaha 2000 Bir Demet Yerli Film 2000 Yeşilçam Denizi 2003 Cennet Mahallesi 2004 Deli Kadir Geçmiş Zaman Olur ki 2006 Hırsız Polis 2005-2006 Dursun Sinekli Bakkal 2007 Ali Küçük Genco (dizi) 2007 Konuk Oyuncu Akasya Durağı 2008 Ramazan Balkan Düğünü 2009 Kemal Çavuş Geniş Aile 2009 Konuk Oyuncu Usta oyuncu yüze yakın filmde rol almıştır…
|
İSTANBUL Hava durumu
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |