| ||||||||||
| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
Tiyatroterapi Dünya Tiyatro Günü Bildirgesi 27 Mart 2014Sanatsal durumumuz hakkında güzel şeyler anlatmak isterdim... Ancak pek mümkün görünmüyor... Değerlendirme yapabilmek için bizlere sunulanlara göz atmak konu hakkında bilgi sahibi olmak için yeterli... Baktığımızda iyi şeyler gördüğümüzü söylemek... Tiyatroterapi Dünya Tiyatro Günü Bildirgesi 27 Mart 2014 Her yıl 27 Martta dünya tiyatro günü bildirgesi yayınlanır... Bu, yazana ve seslendirene iltifattır ve tüm yazılanlar, okunanlar çok özeldir. Sanatsal durumumuz hakkında güzel şeyler anlatmak isterdim... Ancak pek mümkün görünmüyor... Değerlendirme yapabilmek için bizlere sunulanlara göz atmak konu hakkında bilgi sahibi olmak için yeterli... Baktığımızda iyi şeyler gördüğümüzü söylemek pek mümkün olamıyor... İşini iyi yapan emekçileri tenzih ederim elbette... Sanat kültürel katkı, gelişim adına bir gıda gibi değerlendirilmesi gerekirken bir eğlence aracı olarak sunulmaya ve arzulanmaya başlamıştır. Bir gösteriden bahsedildiğinde ilk soru 'komik mi?' olmaktadır. Sonrası; 'kimler var?', 'dizilerde oynayan kimseyi görecek miyim?' şeklindeki tuhaflıklarla devam etmektedir. Tiyatro adına çalışmalar yaptığımızı söylediğimizde para kazanıp kazanmadığımız sorulmakta dizide rol kapıp kapamayacağımız merak edilmektedir. Tiyatro, bir öğrenme sanatı, bir bilimdir... Eğlence aracı değildir. Lâik, demokratik cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ümüzün vurguladığı gibi: “Sanatsız kalmış bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Çünkü sanat, ülkenin çatısına destek veren temel dayanaklardan biridir. Ufkumuzu genişletmek, beynimizi ve ruhumuzu zenginleştirmek için tiyatro yaşamda vazgeçilmezlerden, olmazsa olmazlardandır. Uygar insan düşünen, yorumlayan, araştıran, eleştiren, özgün insan olmalıdır. Özgürlükçüdür, özgürlüktür tiyatro… Işıktır… Aydınlanmadır. Günümüzde aşırı derecede yozlaşan Türk dili kullanımının doğru çizgide gelişmesinde çok önemli bir rol üstlenir tiyatro. Sözün özünde tiyatro gelişmenin projesi… Uygulama planı… Malzemesi… Harcı… Kalası ve hevesidir. Tiyatro yaşamın başlangıcı, gelişmesi ve iz bırakan sonsuzluğudur. Sevgili sanatçı dostlarım, meslektaş, gönüldeşlerim… Kutluyorum sizi… Sıkıntınız çok, hatta had safhada olmasına rağmen çabalarınız çok, kaliteli, cesur ve seviyeli… Hiç olmazsa izleyin beni, izlenmesine yardım edin dedim… haaa, hımmmm, eee, fena değil, şimdiiii sen şöyle yap… Gibi önerilerinizle kendinizi ve beni kandırdınız… Siz Sevgili Beykoz’lu Dostlarım… Beykoz’da kültür ve sanat adına yapılanlar neredeyse yok boyutuna indi. İstanbul’da benzeri olmayan Beykoz Vakfı bünyesindeki Çocuk Tiyatrosu eğitim merkezi yaşayamaz hale geldi. Bunun sebebi parasızlık veya eksik çaba değildir… İLGİSİZLİKTİR… Önünden geçtiğiniz binanın içinde ne olduğunu pek çoğumuz bilemedik… Yapılan; ödüllere boğulmuş onlarca oyuna öğretmenler öğrencilerinizi, aileler çocuklarınızı getirmediniz. Sanatsal oyunlar yaptık ‘sıkıldım’ dediniz… Gülecek miyim’ diye sordunuz, komediler hazırladık. Kapınıza kadar gelip davet ettik yine gelmediniz. Beykoz’da Kültür Derneği vardı… HİLMİ KANBAY vardı… Lafını pek çok kez kullandınız. Hilmi Kanbay benim ustamdı. Beni tiyatroyla tanıştıran kişiydi… Sadece rahmetle anarak sıyrılmak yerine adını yaşatmaya çalışıyorum. Eğitimim ve becerimle, başka ilçelerden aldığım daha cazip teklifleri; ‘ hayır şu anda Beykoz’un benden başka çocuk tiyatrosu ile uğraşanı yok’ diye geri çevirip doğduğum yerde çabalıyorum. Bu gün saat 20 30 da Beykoz Vakfında kutlayacağımız ve umarım ki sonraki yıllarda da kutlayabileceğimiz Dünya Tiyatro Gününüzü kutluyorum. ----------------
|
İSTANBUL Hava durumu
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |