| ||||||||||
| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
'Tiyatroterapi'yle tanışmalısınız... Behice - Ada - Sinan KARAGÖZÜst komşum Süreyya hanımın kızı, Pelinsu’nun bir tiyatro grubu ile çalışmaya başladığını, çok severek ve isteyerek gittiğini, çünkü tiyatro öğretmeninin sevgi dolu ve çok sıcak davrandığını, sadece drama eğitimi olmayıp, dans etmeyi öğrenmek, grup çalışması yapmak ve kişisel gelişim eğitimi gibi birçok çalışmanın gerçekleştiğini Süreyya hanım ile bir sohbetimizde öğrendim. ‘Tiyatroterapi’yle tanışmalısınız...
Üst komşum Süreyya hanımın kızı, Pelinsu’nun bir tiyatro grubu ile çalışmaya başladığını, çok severek ve isteyerek gittiğini, çünkü tiyatro öğretmeninin sevgi dolu ve çok sıcak davrandığını, sadece drama eğitimi olmayıp, dans etmeyi öğrenmek, grup çalışması yapmak ve kişisel gelişim eğitimi gibi birçok çalışmanın gerçekleştiğini Süreyya hanım ile bir sohbetimizde öğrendim. 2010 yılının Eylül ayında kızımız Ada, kreş bölümünden sonra ana sınıfına gitmeye başladığında; farklı ne yapabilir ki diye düşünürken, çok istediği bale kursuna götürmeye başladık. Hafta sonları farklı bir aktivite, farklı bir sosyal ortam ona bir şeyler katabilir diye düşünüyorduk. Ekim ayında aile hayatımızı değiştirecek bir olay yaşadık ve eşim Sinan, Afganistan’a altı ay süreli olarak görevli gitti. Kızımla baş başa kalmış ve tüm her şeyi beraber yapmaya başlamıştık, Bu arada Ada çevremizdeki çocukları gözlemliyor ve neler yaptıklarını da merak ediyordu. Ada’nın da isteği üzerine (“Ben tiyatroya gitmek istiyorum” diyordu) bir gün bale sonrası, komşumuzun bahsettiği Vakıf bünyesindeki tiyatro çalışmasının kapısını çaldık. Sekreter Arzu Hanım Ada’nın yaşının küçük olduğunu, en azından ilkokula başlamış olması gerektiğinden bahsetmiş, yine de Sinan hoca ile görüşmemizin daha sağlıklı olacağını söylemişti. Ders arasını fuayede bekledik ve çift kanat ahşap kapı açıldığında yüzleri gülen değişik yaş guruplarından çocuklar dışarıya çıktılar. Merdivenlerden yukarıya çıktığımda koluna bacağına çocuklar sarılmış beyaz saçlı güler yüzlü, bu sarmalamadan oldukça memnun görünen Sinan bey ile karşılaştık. Nasıl oldu bilemiyorum ama Ada bir anda yanımdan fırlayıp daha önce hiç görüp tanımadığımız bu kişiye sımsıkı sarıldı, çok büyük bir karşılık alarak. Sinan Bey ve Ada’ yı öyle görünce hem duygulandım hem de buranın beklediğimden de öte sıcak bir yuva olduğunu hissettim. Gidip gelmelerimizde anladım ki Sinan beyin tatlı sert bir üslubunun olduğu ve velilerinde bu üsluba aşırı saygı duyduklarını fark ettim. Yaptığımız konuşmalarda Ada ile ilgili hususları dile getirdiğimde, ona bir yetişkin gibi davrandığımı bu durumun ona çok fazla sorumluluk yüklediğini, aslında onun bir çocuk olduğunu hatırlamam gerektiğini söylemişti. O an tepki duymuştum fakat eş boşluğunu Ada’ ya yüklediğimi sonradan anladım. Sadece çocuğum değil ben de farkındalıkları yaşamaya başlamıştım. Nurten hanımla Sinan beyin herkesin çocuklarını kendi çocukları gibi sarıp sarmalayıp, kucaklamaları, bence hepimize, karşılık beklemeden sevgi vermenin ne demek olduğunu anlamak için güzel bir örnek olmalıdır. Bizi de dahil ettiğiniz ve Ada’ nın çok mutlu olduğu bu güzel ortamda bulunmaktan her zaman keyif aldık. Sabrınıza ve emeğinize sağlık.
Behice – Sinan KARAGÖZ AdA KARAGÖZ Ben buraya geldiğimde, beş buçuk yaşındaydım. Kendime güvenim vardı, ama güzelim Tiyatroterapi’ye gelince kendime güvenim çooook ama çok arttı. Ben tiyatroyu çok seviyorum. İlk gün, annem beni Tiyatroterapi’ye götürmüştü. Sinan öğretmenim, o ara ne oldu ama bilmiyorum bilinçsizce koşup sarıldım... Herkes sarılıyordu, beş buçuk yaşında olmama rağmen beni içeri, yani Tiyatroterapi’ye aldı. Galiba, beni çok istekli görmüştü. Ve iyi ki de almış. Şu anda çok mutluyum. Daha mutlu olamazdım. Büyüyorum, tiyatro ile daha da iyi büyüyorum. Bir çok arkadaşım var. Şu an çok sevinçliyim. Sinan öğretmenim, o kadar iyi birisi ki biz bütün tiyatroterapi grubu ne istersek yaptı. Sinan öğretmenim, çoğu zaman bizim söylediğimiz, ancak gerçek olmadığını düşündüğü birçok şeye “En Son Ne Zaman Yalan Söylediniz?” diye sorar. Bunu çoğu kez söylemesine rağmen her zaman gülerim. Öğretmenimiz, her zaman bize öğrenmeyi öğretiyor. Soru sormayı, sınırsız soru sormayı anlatıyor. Ben en çok heykel çalışmalarından ve tiyatrosal çalışmalardan hoşlanıyorum. Bize her zaman zarif olmayı ve insanları itip kakmadan bir şeyler yapmayı, saygılı olmayı anlatıyor. Ben şimdiye kadar bizim tiyatroya giden hiç saygısız ve kaba birisi görmedim. Ne diyebilirim ki Tiyatroterapi harika bir yer. Ve annelerimizin de yaptığı o güzel yemekleri de unutuyor değilim. Gerçekten Tiyatroterapi gibi bir yerin, normal bir insanın hayatında olması gerekiyor. Olmalı ki saygılı olmayı, paylaşmayı, zarif olmayı öğrensin ve öğrenmeyi öğrenmesi gerçekleşsin. Anneme beni burayla tanıştırdığı için, ayrıca annem ile birlikte babama da beni buraya göndermeye devam ettikleri için teşekkür ederim. Nurten teyzemi de çok seviyorum. Anne ekibine de o güzel elleriyle bize yemek pişirdikleri için teşekkür ederim. Öğretmenim Sizi Seviyorum. Her şey için teşekkür ederim. Sevgilerle, Ada.KARAGÖZ .......
|
İSTANBUL Hava durumu
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |