| ||||||||||
| ||||||||||
|
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
Yaşayın Siz.... R.Sinan AKBAŞAKOtobüs duraklarına başka araçların park etmesini engellemek amaçlı esnek mini direkler monte edilmiş. Aynısını park eden araçlardan dolayı yolun tıkandığı Beykoz çayırı Anadolu kavak yoluna da yapmışlar. Parklar engellendiğinden yol kapanmıyor. Yaşayın siz… Son günlerce çevremizde ilginç uygulamalar görmeye başladım. Aslında bunlara çözümler demek gerekiyor çünkü bir takım sorunların giderilmesi amaçlı düşünülmüşler. Otobüs duraklarına başka araçların park etmesini engellemek amaçlı esnek mini direkler monte edilmiş. Aynısını park eden araçlardan dolayı yolun tıkandığı Beykoz çayırı Anadolu kavak yoluna da yapmışlar. Parklar engellendiğinden yol kapanmıyor. Baktığınız zaman ne hoş çözüm üretmişler diye düşünebilirsiniz. Ancak düşünmeyi derinleştirirseniz aslında olayın çözümsüzlük hatta acizlik olduğuna da ulaşabilirsiniz. Yapılanı eleştirmek değil amacım hatta faydalı olduğunu da düşünüyorum ama çözüm yolunun bu olmadığı kanaatindeyim. Sonrası şöyle olabilir mi? Siz park edilmesini istemediğiniz yerlere uygun bariyerler koyarsınız. Bundan hoşlanmayanlar ya bunları tahrip eder, siz yenilerini yapmak zorunda kalırsınız ya da başka park yerleri bulur orada trafiği katlederler siz oralara da bariyer, engel, huni, koni monte edersiniz. Yani işine gelmeyen kural ihlal çaresinin, zarar gören engellemenin çaresinin peşinde koşar durur. Sonra her yerde tuhaf çekişme artarak devam eder. Otobüste ayakta durulmasını istemediğiniz bölgelere elektrikli araçlar, çivi kötü kokan malzeme koyar, sesli yaşayan komşunuza gecenin saat üçünde havai fişek atar, misafir istemediğiniz zaman kapınıza köpek bağlar, cevap bulamadığınız sorulara bunlar dış mihrakların oyunu der çıkarsınız… Tabii son kısım espri idi de esprilerin üretilme gerekçesi veya ortaya çıkışları çoğunlukla yaşanan saçmalıklar sonrası değil midir? Bu günlerde fazlaca espri üretilmesinin bu durumdan olduğunu sanmıyorum. Şu an söylediğim yalanın da herhangi bir şeyle ilgisi yok içimden geldi. Konuyu bağlamaya yararı olacak bir yaşanmışlığımı tekraren anlatayım. Eşim araba kullanmayı sevmedi, istemedi… Ben de çocuklarıma acil durumlarda arabayı en azından bir iki kilometre sağlıklı götürebilmeleri için genç yaşlarda ve çok uygun açık alanda öğrenmelerini sağladım. İlk çalışmalardan sonra; çocuklar bu arabanın anahtarları bu güne kadar durduğu yerde duracak. Ben kaldırmayacak veya kilit altına almayacağım. Siz bu anahtarı hiçbir şekilde almayacak ve hatta baba arabayı yıkayayım, arkadaşlarla bir tur atayım şeklinde talepleriniz de olmayacak bu kesin bir istektir… Uyacağınıza emin olduğum için içimde rahat. Size araba kullanmasını olabildikçe öğretecek ve kanun size araba kullanma hakkı tanıdığında da araba kullanıcıları arasında bir geriye düşeceğim dedim. Asla bir esnetme olmadı. Bakışlarıyla bile itiraz etmediler. Ben de tüm sözlerimi yerine getirdim. Gelelim belediyenin ya da başka kurumun davranışı ile ilişkilendirmeye… Ben yanlışa karşı uyarı ve eğitim görevimi yaparak benzeri birçok konunun da çözümünü oluşturdum. Öğretmek yerine anahtarı saklasaydım yeri bulunacak, belki kaza oluşacak, ben başka bir yer arayacak ya da arabayı zincirle bağlayacaktım… Peki, kurumun ki yaptığına tekrar teşekkür ediyorum ama yapması gereken park edilecek yerleri oluşturup aksine davranışları ayrımsız, yıkıcı olmayan ama caydırıcı, uymaya iten yaptırımlarla destekleyerek çözüm üretmesi değil miydi? Şu anda söyleneler veya akıldan geçenler şunlar olabilir mi? - Ne kural koysak ihlal edeceksiniz, Bari fiziksel olarak engelleyelim… - Ceza yazarım arkası sağlam çıkar başım derde girer iyisi mi suya sabuna dokunmadan çözüme ulaşayım… - Ya zaten inat eder uygulamazsınız… Siz öğrenme özürlüsünüz… - Bu dayıoğlunun arabası, bu komşunun, ooops bu ev sahibinin, ay ay ayyy bu da müdürün kayınçosu…
Çoğaltmayalım ayıp… Medeni ülkelerde caydırıcı cezalar kullanılır… Bu cezaların amacı uyarmak-caydırmaktır. Acıtmak, yok etmek maksadıyla kullanılmazlar. İngiltere’de trafik suçu işleyen araçların fotoğrafını çekerek geçinen bir meslek gurubu vardır. Ama en önemlisi ceza başbakana dahi kesilebilir. Halkına moral vermek için metroyu kullanan Londra Belediye Başkanı Ken Livingstone bulamadığı bileti yüzünden 10 pound cezayı kıpkırmızı bir yüzle ödediği benim de orada bulunduğum dönemde tüm gazeteler yazmıştı. Fiziksel engellemelerle değil, eğitimle sorunları daha kolay çözebileceğimizde hemfikiriz… Bunu biliyorum. Eğitilmekten hoşlanmadığımızı, hatta eğitime ihtiyacımızın olmadığını düşündüğümüzü, Kendimizi herkesten farklı ve üstün gördüğümüzü de biliyorum. Çözümüm… Zaten yoktu. Kelimelerim ise bitiyor ve bir müddet sonra kafeslerde yaşamamak dileğimi ileterek iyilikler diliyorum.
|
İSTANBUL Hava durumu
|
||||||||
|
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |
||||||||||
