Gazete Tiyatroterapi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

Beykoz'lu Dostları anarak... R:Sinan AKBAŞAK

Beykoz'lu Dostları anarak... R:Sinan AKBAŞAK

Tarih 13 Eylül 2014, 21:00 Editör

Yaşınız ‘orta’ ların sonuna doğru gelirse geriye daha fazla bakmaya başlarsınız. Başladığınız cümlelerin çoğu ‘eskiden ‘ olur. Bu sizin eskiye bağlılığınızdan değil yaşadığınız günlerin yaşayacaklarınızdan çok oluşundan olabilir…


        Hayatımızdan geçenler... Beykoz'lu Dostları anarak

   Yaşınız ‘orta’ ların sonuna doğru gelirse geriye daha fazla bakmaya başlarsınız. Başladığınız cümlelerin çoğu  ‘eskiden ‘ olur. Bu sizin eskiye bağlılığınızdan değil yaşadığınız günlerin yaşayacaklarınızdan çok oluşundan olabilir…

   Bizim neslimizin bir önceki nesilden, onlarında kendilerinden öncekilerden farkları hep olmuştur, olacaktır da… Genellikle düşünülen sanki bizim daha iyi, bizden sonrakilerin eksiği olduğu şeklindedir. Bu elbette böyle değil… Beğenilerimiz, uğraşılarımız ve bunların öncülük ettiği yaşam tarzımız sürekli değişiyor, bu değişim bir önceki nesile yabancı geliyor sonra ‘bu ne’, ‘ biz eskiden’ cümleleri başlıyor.

   Pek çok insan hayatımızdan geçiyor, katkı sağlıyor ya da sadece dost anısı,  bir selam kalıyor.  

   Doğrusu pek alışkanlığımız değil insanlardan ‘hocam’, ‘ustam’, ‘dostum’, ‘iyi insandı…’ diye bahsetmek. Ben bu gün hatıralarıma  yer eden ailemin dışındaki insanları anmaya çalışacağım.

   Beykoz’da doğdum. Muhtarın evi diye bahsedilen evde ( Orhan Veli’nin doğduğu ev) oturduğumuz yıllarda yan komşumuz gazocakçı Hüsnü Bey amca(Akalın) bir beyefendiydi. Gazocaklarının kafası tabir edilen parçayı değiştirdiğinde kutusun bana verirdi… Çok ilgimi çeker yenilerini beklerdim. Bu gün hala herhangi bir şey alırsam asla kutusunu atmaya kıyamam… Çocuklara gülümseyerek verilecek basit bir şeyin bile onları sevindirebileceğini de bilirim. Hemen evimizin çaprazında ekmekçi İbrahim amca ( Ülkü), Büfeci Ahmet Bey, Nalbur Oskar, Hanım müşterilerine’ buyur kızkardeşim’ diye hitabeden Muzaffer amca, Nevzat Topoğraf, Bakkal Fahri Bey, Bakkal Mustaa (Mustafa)Bey, Fahrettin amca, Betin Bey, Foto Hayri, Foto Mimoza, İlhan abi (Yavrucuoğlu) hala gözümün önündeler…

   İlkokula başladığımız ilk yıl asil öğretmen ataması olmayınca vekil olarak görevlendirilen, bu gün avukat olarak yaşamına devam eden Numan (Şentürk) beye hala hocam demekten onur duyarım. Ertesi yıl hayatıma öğretmenlerin en büyüğü ve benim ruhuma öğretmenliği nakşeden rahmetle andığım Kamuran Hanım (Okan) girer. Katkıları sayılamayacak kadar çoktur. Çocukları Yüksel abla, Ayşe abla. Ve Timur ağabey de her birimizin hayatına katkı sağlamaya devam etmişlerdir. Okul müdürümüz Gavsi beyi (Akalın), daha Sonra Turan Erdöl, Öğretmen Hulusi beyi, Nevin öğretmen, Sitare öğretmen, Sabiha öğretmen, Ayşe öğretmeni ve ’ arap hocanım’ı (hep bu şekilde anıldığından ismini hatırlayamadım)anıyorum.

   Nerdeyse elli yıl önce başlayan arkadaşlığımız ve artık kardeş statüsüne geçen Cemal Artüz, hala görüşebildiğim arkadaşlarım Turan Tınaz, Remzi Aydın, Şerafettin Demir… Fatma, Sümer, Emine, Nebile; sizler hatırlanıyorsunuz…

   Ortaokula başladığımda ilk tanıştığım öğretmenim Perihan Hiçbıkmaz, Hemen peşinden. Elmas Hanım (Tahtacı), Aydın hanım (Tokay),İngilizce öğretmenimiz Lamia hanım (Sarısözen), o gün genç bir yüzbaşı olan Türkçe öğretmenimiz Necdet Çakır, Unutulmaz Şahin bey (Köktürk), Lale hanım, Köktürk), Fikri bey ve maalesef elim bir cinayetle hayatını kaybeden okula da adını veren Ziya Ünsel’i (Ünsal değil)  anmak istiyorum.

   Ortaokul yıllarımın sonuna doğru hayatıma giren Beykoz Kültür Derneği, beni tiyatroyla tanıştıran Mehmet Destegül, Tiyatroda ilk ‘usta’m Hilmi ağabey (Kanbay), Ahmet Destegül, Ercüment Erim, Bahadır Bora, Sedat Kapkı, tost Memet (aslı Dost Mehmet) ,   Timur Okan, Şampiyon Şule ve daha birçok dost… Hepsi anılarda.

   Sonrası Ferit İnal Lisesi... Ama bina henüz bitmediğinden Yıllar sonra öğretmen olarak görev yaptığım Çiğdem ilkokulunda öğleden sonraları eğitim veriliyor… Yol diz boyu çamur, sıralar ilkokul standardı, küçük, oturup kalkması zor… Vekil müdür Çiçek Bey (Mustafa Çiçek), Bedia hanım, Ayla hanım var ama cebir, geometri, fizik, kimya boş… Biz Paşabahçe yeni sinemadayız. Bendeniz de yılsonu dört zayıf eğitimde tekleme yaşadığım yıllar. Sonrası yıl yeni binaya geçiş… Haluk bey (Eser)müdür, Çiçek bey başyardımcı… Doğan Bey, Nuray Hanım, Hikmet Bey, Rıdvan Bey, Semra Hanım, Sadık Bey, Ahmet Celal Bey, Suzan Hanım, Aylin Hanım, Zülal Hanım, Hulusi Bey, Tarık Bey, Fuat Bey, Yurdakul Bey, Fatma Hanım ve arkadaşlarım Levent, Sabit, Ahmet, Emine, Saniye, Asım, Orhan, Gürtan, İsrail, Namık, İskender, Osman, Erdoğan, Gülser, Fatma, İrfan, Kemal, Nevin, Avni, Nizam, Emin, Oktay…

Konservatuar yılları, tepebaşı deneme tiyatrosu… Elden tutup el verenler… Yıldız Hanım, Çetin hoca, Toron hoca, Oğuz Aral, Beklan Algan, Ayla Algan… Göz ayırmadan izlenenler; Müjdat Gezen, Savaş Dinçel, Erdal Özyağcılar, Ali Poyrazoğlu… Dostlar; Mehmet Çerezcioğlu, Ragıp Yavuz, Betül Arım…

Hayatımıza çeşitli şekillerde giren, pek çok ismi andık… Ne güzel… Dost olduklarıma, dostum olanlara, emek verenlere, hâsılı anılarıma yerleşenlere… Yaşayanlara sağlıklar… Göçüp gidenlere rahmet ve anılmak diliyorum.


Sinan AKBAŞAK



              .....................


Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

R. Sinan AKBAŞAK... Köşe Yazıları

Nerede hata yapıyoruz... R.Sinan Akbaşak

Nerede hata yapıyoruz... R.Sinan Akbaşak ...televizyon kanallarımızdan bir bey elinde mikrofonla yakaladığı insanlara sorular soruyor. Özde basit sorular an...

Kelimelerin Senfonisini dinler miydiniz... R.Sinan AKBAŞAK

Kelimelerin Senfonisini dinler miydiniz... R.Sinan AKBAŞAK ... ve siz dinleyesiniz diye "Kelimelerin Senfonis"i tek kişilik gösteri olarak ayda iki kez karşınızda olacak... D...
 İSTANBUL Hava durumu


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi