Gazete Tiyatroterapi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

Hayatımızda NEDEN TİYATRO Olmalı...

Hayatımızda NEDEN TİYATRO Olmalı...

Tarih 14 Eylül 2012, 15:33 Editör

Özellikle çocuklar ve gençlerin tiyatro ile tanıştırılması çok önemli... Peki ama neden? Olabildiğince detaylı ve anlaşılır bir açıklama...




                           NEDEN TİYATRO?

 

  Bu günlerde ,’Tiyatro çalışmalarımız...’ sözüm sonrası, ya da bir dostumun beni birilerine ‘Kızımın tiyatro öğretmeni’ şeklinde tanıtırken yakaladığım ‘O da ney ki’, ‘Hadi yaaa… Uçmuşunuz siz’, ‘Boş işler bunlar booooş’ bakışları ve bakışlardan söze dönüşen ‘İşiniz gücünüz yok mu efendi?’,’Para kazanıyor mu bu iş?’, ‘iş bulabilceenmi bakalım?’ duyguları yine ve bir kez daha karşıma çıkıp, beynime çivi, gözüme parmak sokulurcasına dikkatime sunulduğunda kelimeleri sıralamak elzem oldu.

  Yıllardır anlatıyor olmam anlaşıldığı ya da benim anlatabildiğim anlamına gelmediği için bir kez daha anlatmak borcum olsa gerek.

  Otuz dört gözle dünyaya gelmesini beklediğim torunlarımın (ikiz) ultrason kontrolünde doktor hareketlerini yorumlarken ‘oynuyorlar ‘ diyor... İki kardeşin oyun zamanı.  Bedenleri zorla seçilecek kadar küçücük ‘can’lar oynuyorlar. Çünkü insan oynar. Oyun, henüz ana karnındayken, bize bahşedilmiş bir güç, bir armağandır.

  Bir çocuk hiçbir alet, oyuncak vs. olmadığı halde tek başına saatlerce oyun oynayabilir; hem de hiç sıkılmadan. Doğumdan ölüme kadar… Bir dal parçası ‘at’ olur, bir karınca arkadaş… Bir kutu ‘ev’ olur, bir fındıkkabuğu ‘fincan’… Ancak yaşadığımız toplumun acımasız ve mekanik kuralları, daha çocukken bizi yaşlı bir insana veya bir makineye dönüştürmek ister. Yaşamı eğlenceli ve yaşanılır kılan gücümüzü, oyunu, bizden alır…  Yerine verdiği ‘uyulması gereken kurallar’ listesidir.

  İnsanoğlunun kurallara başkaldıran yaradılışıyla hangimiz tiyatronun içinde olmak istemedi ki?  Bu isteğin sebebi tiyatronun bir sanat dalı olması veya bizi meşhur edeceği düşüncesi midir? Hiç sanmıyorum.  Amaç sanat dalıyla ilgilenmek olsaydı, bu tiyatro olmazdı; çünkü diğer tüm sanat dallarını içerir; bu sebeple iyi bir beden, ses ve “beyin” eğitiminden sonra kişi dans, müzik, resim gibi diğer sanat dallarında da kendini eğitmek zorundadır. Bu yüzden tiyatro ’zor’dur, Bu yüzden tiyatro ‘çok emek’ gerektirir. Ancak sahneyle tanışmış, klasik deyimiyle ’tozunu yutmuş’ bir insan bütün bunlarla zorlama olmaksızın tanışıp gelişir… Çünkü sahne bir yaşam biçimi; tiyatro eğitme görevinin yanı sıra,  öğrenme sanatıdır.

  Öğrenebilmenin temeli; bakmak, görmek, almak ve biriktirmektir… Biriktirdiklerimiz kafamızın içinde dağınık bir şekilde dolaşırken işimize yarayacak olanları çekip almak, düzenlemek ve yararlı hale getirmek için zaman ve çaba harcarız. İşte tiyatro beyinde biriktirdiklerimizi en etkin ve en hızlı şekilde kullanma becerisini oluşturur ve geliştirir. Ayrıca tiyatroyla tanışmış ve onu etkin bir biçimde öğrenme aracı olarak kullanmayı başarmış birey; hayatındaki  en önemli sınavları oluşturan durumları yaratan ‘mantık’ ve ‘duygu’ çatışmasında ‘en doğru’yu bulabilen,  karar anında bu duyguları kontrol ederek en olumlu sonuca ulaşabilen insan olur.

  İnsanlar, özellikle genç insanlar sıklıkla kendileriyle ilgili eksiklik duyarlar. Pek çoğunun sahip olduklarının ötesinde istekleri vardır. Bu eksiklikler zaman zaman bizi başkası olmaya iter. Bunda çok büyük bir tuhaflık yoksa da kontrol edilemediğinde özentiye, başkası gibi düşünme ve davranmaya iter. Bu asla empati olmayıp bir tür gizli kaçıştır. Sahnede görev alan bir sanatçı, bir karaktere hayat verir ve böylece  “başkası olmayı isteme” durumunu yenebilir. Karakterleri var edebilmek için insanları inceler; özelliklerini tek tek ortaya çıkarır, en önemlisi bu sırada kendi özelliklerinin de farkına varır, eksiklerini tamamlar, gelişir ve kişiliğini oluşturur.

   İnsan, birarda yaşama dürtüsü olan bir varlıktır. Yalnızlık istenemez. Çünkü en büyük bunalımlar yalnız kalındığı zaman ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden diğer insanlarla bir paylaşım içinde olmak ister.Tiyatro çalışması birlikte yapılan bir çalışmadır … Tek kişilik oyun bile onlarca kişinin desteğiyle oluşur.  Sahnede yalnız gibi görünen sanatçı gerçekte uçsuz bucaksız seyirci denizine oynar, sahneyi ve hayatı görmediğiniz ama nefes alışlarından orada olduğunu bildiğiniz canlarla paylaşırsınız.

   Ve estetik… Bu insanın çok önem verdiği bir duygudur. Sanatçı göze ve ruha hitap edebilmenin kaygısıyla renk, tasarım, ses, ışık gibi görselliklerin kaygısını taşır. Bu estetik bütünlük içinde tiyatro sanatçısı da bir estetik tavır kazanır ve sahne dışındaki yaşamında da bu tavrı sürdürür.

Görünüşüne ve davranışına estetiğin hakim olması sanatın temel kazanımlarındandır.

  Toplum birlikte yaşamak için çeşitli kurallar oluşturmuştur. Bunlar bazen görgü bazen hukuk kurallarıdır. Bu kurallara uyum; eğitim, tehdit,  ceza gibi yaptırımlarla sağlanmaya çalışılır. Sanatçı için bu kurallar doğru davranış,  bir yaşam biçimi ve erdemdir. Bunun için uyar

Öyleyse, ‘kendini geliştiren kişinin, toplumunu geliştirmek adına görevleri artmaktadır’. Daha yaşanılır bir Dünya hedef alınmalı ve bu konuda çaba sarf edilmelidir.

  Çocukları akıllarının erdiği andan itibaren tiyatro ile tanıştırmak ebeveynin yapacağı en başarılı eğitim destek hamlesi, bir görev hatta zorunluluktur

 Zaten ciddiyetle oynadığımız hayat oyunu daha kaliteli oynayabilmek adına haydi hepiniz, ama özellikle çocuklarımız tiyatroya...

 

                                                                                                                                            R.Sinan AKBAŞAK
Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

R. Sinan AKBAŞAK... Köşe Yazıları

Nerede hata yapıyoruz... R.Sinan Akbaşak

Nerede hata yapıyoruz... R.Sinan Akbaşak ...televizyon kanallarımızdan bir bey elinde mikrofonla yakaladığı insanlara sorular soruyor. Özde basit sorular an...

Kelimelerin Senfonisini dinler miydiniz... R.Sinan AKBAŞAK

Kelimelerin Senfonisini dinler miydiniz... R.Sinan AKBAŞAK ... ve siz dinleyesiniz diye "Kelimelerin Senfonis"i tek kişilik gösteri olarak ayda iki kez karşınızda olacak... D...
 İSTANBUL Hava durumu


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi