| ||||||||||
| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
Bademe gel bademe... Vedat SINMAZDaha pazarın başında ilk sokağa girmeden yankılanıyordu pazarcıların bağırışları, HIYAR! Daha pazarın başında ilk sokağa girmeden yankılanıyordu pazarcıların bağırışları, -Badem bunlar badeeeeeem… Haydi, bademe gel bademe geeeeel! Ne bademi ayol? Bildiğimiz hıyar işte! Ne kadar da güzel parlıyorlardı yeşil yeşil… Baktıkça bakası geliyordu insanın. Yedikçe de yiyesi… Hıyar tezgahlarından henüz gözümü ayıramamıştım ki, yaşlı bir teyzenin arkadaşıyla konuşması na tanık oldum. -Merhaba Saniye Hanımcım -Merhaba Şaziyeciğim -Ne bakınıyorsun etrafına? Bir saattir sana sesleniyorum, duymuyor musun? -Hıyar arıyordum. Saniye Hanım, -Allah iyiliğini versin. Etraf hıyar dolu zaten görmüyor musun? Nerden girdim bu hıyar konusuna ben de bilmiyorum? Çevreme bakıyorum. İnsanların birbirlerine olan davranışlarını incelemeye çalışıyorum. Çok da fazla bir şey aramıyorum aslında. Sadece nezaket ve samimiyet… Var mı? Ben pek göremedim de… Ama görmek istemeyip de görmek zorunda kaldığım o kadar çok şey var ki, Otobüs durağının ağzına park eden otomobil yüzünden cıyak cıyak kornaya basarak kan ter içinde otobüsü yanaştırmaya çalışan otobüs sürücüsünü mü anlatayım? Yaya geçidinde yayaya yeşil ışık yanarken, yayaları ezercesine üstlerine araç sürüp bir de, -Kör müsünüz? Önünüze baksanıza! Koca arabayı görmediniz mi? Diye yayaları azarlayan sürücüleri mi? Alışverişte, iş hayatında, aşk hayatında, kısaca toplumun her alanında hıyarlarla iç içeyiz. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru hıyarlar. Basından da takip etmeye çalışıyorum. Olimpiyatları bize vermemişler. Japonlara vermişler. Vay hıyarlar vay! Bir de madalyonun öbür yüzünden bakmaya çalıştım. Yüz bin kişilik olimpiyat stadımız var mı? Vaaar. Otoyollarımız, köprülerimiz, metrolarımız, metrobüslerimiz, olimpik havuzlarımız, AVM’ lerimiz var mı? Her ne kadar AVM’leri gözümüzün içine sokarcasına şehir merkezinin önemli kavşaklarının ortasına diksek de vaaaar. İyi de o zaman ne eksik? Her türlü alt yapıyı, üst yapıyı tesisi yapıyoruz da olimpiyatları niye bize vermiyorlar? Efendim, bazı hıyarlar turistlere tecavüz etmiş. Bayan turistin kısa kollu giysisinden tahrik olmuş. Yok yok, ondan değilmiş. Gezi olayları yüzündenmiş. Yok ya hiçbiri değil. Bizi çekemiyorlar. Yükselen yıldız olmamızı istemiyorlar. Tamamen kıskançlık. Bilmiyorum. Sen onca tesisi spor alanlarını yap, olimpiyatları vermesinler? Gerçi canı sıkılan hıyarlar sahaya da atlıyorlar. Ama bunu da çok görmeyelim. Sonuçta hıyar bunlar! Yeşil sahayı görünce dayanamıyorlar. Hıyarlar yeşillikte yetişir. Bol bol da sulayacaksın ki acı olmasınlar.
Bu işte gariplik var. Var da nerde? Yıllar önce bir veli toplantısındaydık. İlgili öğretmen bizlere çocuklarla ilgilenmemizi anlatmaya çalışıyordu. Her şeyin okulda verilen bilgi olmadığını, çocukların gelişimi için ailelere büyük görevler düştüğünü anlatıyordu ki, velinin biri pat diye ortaya atladı, -Yemedim yedirdim. İçmedim içirdim. Giymedim giydirdim. Bilgisayar bile aldım. Daha ne yapayım hocam? O zamanlar bilgisayar almak da büyük külfetti gerçekten. Ama sorunun asıl kaynağı bir şeyleri almak değildi. Asıl sorun insan yetiştirebilmekti. Bunu algılayamamıştı sayın veli. Gerçekten günümüzün temel sorunu da bu bence İnsan yetiştirebiliyor muyuz? Pek az. Peki hıyar? Sürüsüne bereket. Taze bunlar abla yeşil yeşil…. Bademe geeeeeeel bademeeeeeeee….
Vedat SINMAZ
|
İSTANBUL Hava durumu
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |