| ||||||||||
| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
Vedat Sınmaz... TIIIIIP!Tak laptopu koluna, herkes yoluna. TIIP!!! Sabahın ilk ışıklarıyla bir koşuşturma, bir kargaşa başlar. Malum, iş ve okul telaşı… servisi, otobüsü, treni, vapuru kaçırmama uğruna verilen bu mücadelede, kimi çorabını kaçırır, Kimi keçileri, kimi aklını… Bazıları da hayatın en güzel anlarını kaçırırlar. Müthiş bir rekabet, anlamsız kargaşa ortamında, birbirimize gülümsemek, bir “merhaba, günaydın” demek aklımıza gelmez. Vapurlarda, trenlerde kiminin kucağında laptop, kiminin elinde gazete; hayattan kopuk diyemeyeceğim de birbirimizden kopuk bir yaşam olgusuyla yüz yüzeyiz. Belki de istem dışı sebepler yüzünden birbirimizden hızla kopuyoruz. Oysa çocukluğum, gençliğim ne güzeldi. Ne cep telefonu vardı, ne bilgisayar, ne de internet.. Sabah vapurlarında sohbetler edilir, simitler yenir, çaylar içilir, rüzgâra karışan yosun kokusunu soluyarak, martıların şarkıları eşliğinde yolculuğumuzun nasıl geçtiğini anlamazdık. Belki dünya gündeminden epeyce kopuktuk, ama birbirimizden hiç kopmadık. Günlük yolcular belliydi. Birinden birini göremediğimiz zaman içimizde bir eksiklik, bir burukluk hissederdik. Şimdi aynı vapurlar, aynı trenler yine var. Var da ne çare? Biz yıllardır TIP oynamaya alıştık. İletişim yok, hal hatır sorma yok, selamlaşma yok ancak mecburen yüz yüze geldiğimizde, gözlerimizi kaçırma şansımız da yoksa, sahte bir gülümseme hafifçe baş sallama. Yine günaydın yok, yine selam yok. Bu da selamlaşmanın yeni versiyonu. Yani milletçe playback yapıyoruz. Hani bizler bir puzzle tamamlayan parçalardık? Puzzle mı bozuldu yoksa biz mi bozulduk bilemiyorum. Bütün bu olumsuzluklara rağmen otobüslerde orta kapı muhabbeti hala devam ediyor. Ne varsa o orta kapıda? Nasıl bir etkileşim ve çekim gücü varsa millet orada huzur buluyor. Ama orada da sadece istem dışı fiziksel yakınlaşma var. Yine selamlaşma yok. Yine muhabbet yok. Acaba tek hücreli canlılar gibi koloniler halinde yaşamayı mı seviyoruz? İnanlar suskun da, üniversiteler niye suskun onu anlayamadım. Acaba üniversitelerde mi TIP oynuyor? Doksanlı yıllarda meşhur bir söylem vardı “Susma! Sustukça sıra sana gelecek.” Şimdi ise “Konuşma! Konuştukça sıra sana gelecek.” Efendim baştakilerde konuşmuyormuş. Konuşmazlar tabi baştakiler dinlemede. Eee bu da gayet doğal. Yıllarca biz onların masallarını dinlemedik mi? Birazda onlar bizi dinlesinler. Belki suskunluğumuz asaletimizdendir. Belki de konuşmayı unuttuk. Yok ya hiçbiri değil, sevmeyi unuttuk. Sevgiyi unuttuk. Teknoloji çılgınlığı aklımızı ve duygularımızı aldı. Komşuluklar kalktı. Arkadaşlıklar hatta aşklar bile sanal oldu. Her şey bir SMS e bağlı. Bir SMS ile “Seni seviyorum” bir hafta sonra başka bir SMS “ I’m sorry. Forget me!” Tak laptopu koluna, herkes yoluna. Bu kadar basit işte… SMS ile gelen arkadaşlık SMS ile bitiyor. Bayramlar, seyranlar, özel günlerde hazır SMS ler yaşamımızın parçası oldu. Sevgiyi, duyguyu, içtenliği yitirdik. Hayatı playback yaşıyoruz. Çok konuşan boş konuşur. Bende çenemi kapatayım. Hep beraber TIP oynamaya devam edelim. 1… 2… 3… TIIP !!! Vedat SINMAZ
|
İSTANBUL Hava durumu
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |