FUTBOLDAKİ DEĞİŞİM ÜZERİNE... İskender GÜRDÖL

20 Ocak 2016, 12:03

Bu çim sahalar… Muhteşem toplar… Ayağı çorap gibi saran ayakkabılar… Gördükçe; için için hayıflanmıyor değilim. Dünyaya erken mi geldik, acaba ?

                  FUTBOLDAKİ DEĞİŞİM ÜZERİNE... İskender GÜRDÖL

Aklımın ermeye başladığı yıllarda, işte yaklaşık elli yıl kadar önceleri, birinci lig maçlarının oynandığı bir stadyum vardı. O da şimdi Beşiktaş’ ın yıkıp yeniden yapmaya çalıştığı İnönü Stadıydı. Bu futbol alanının ismi   “ Mithatpaşa “ , “ Dolmabahçe “ olarak değişir dururdu. En son ismi yanılmıyorsam “ İnönü “ olmuştu, sonra da yıkıldı. Yeni ismini pek de merak etmiyorum.

İşte; benim anımsadığım yıllarda bu sahada Cumartesi ve Pazar günleri ikişer maç oynanırdı.    Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray başta olmak üzere İstanbul’ un Beykoz’u, Feriköy’ü , Beyoğluspor’ u , Yeşildirek’ i, Vefa’sı vs. hepsi burada boy gösterirdi. Zemin topraktı. Sezon başında Sarıyer den ya da il dışından çim getirilir, zemin kaplanırdı. Gel gör ki daha kış başlamadan futbol alanı benim kafama dönerdi. Ortası kel köşelerde birkaç tutam çim. Üstüne üstlük yağmur kar derken tüm alan lök çamur olurdu. Yağmur ve kar kesildikten sonra da toprak kurur, fakat bu kez da beş numara zımparaya dönerdi.

Profesyonellerin oynadıkları sahalar böyleyse , bizim oynadığımız tarlaları bir düşünün.

Şimdi bakıyorum da, hani tam anlamıyla beğenilmese de, en azından görüntüyü kurtaracak kadar yeşillik orta yerde duruyor.

Biraz da o dünyayı peşinden koşturan meşin yuvarlaktan bahsedelim:

Bir futbol topunun ağırlığı nizami ölçülerde 452 gram kadardır. Yukarıda anlatarak canlandırmaya çalıştığım saha şartları nedeniyle, daha maçın başında 1 - 1,5 kilograma kadar ulaşıyordu. Çünkü , topun ana malzemesi deriydi. Ve , onu plastikle kaplamak akıllara daha pek gelmiyordu, herhalde.   Şimdi ise; bırakın naylonla kaplamayı , aerodinamiğinden tutunda, falso özelliğine, uçuş hızına kadar her şeyi hesaplanıyor. Yani, her şeyin akıllısı yapılmaya başlandığı gibi, topunda akıllısı yaratılmaya çalışılıyor.

Gelelim, futbolda toptan sonra olmazsa olmaz kramponlara :

Futbol ayakkabılarının ismi eski dönemlerde “ krampon “ olarak geçerdi. Tabi ki onlarda deriden yapılıyorlardı. Ve , dolayısıyla sahada topun uğradığı değişime paralel olarak onlarda epey ağırlaşıyorlardı. Hani zaman zaman onları su tutmasınlar diye belirli işlemlerden geçirmiyor değildik, örneğin yağlıyorduk, ama gel gör ki pek başarılı olamıyorduk. Çünkü ,   dönemin kasap amcalarına yalvarıp aldığımız bir miktar kuyruk yağı yeterli olmuyordu.

Evet, topa da aynı şefkati gösteriyorduk ama , su bir süre sonra dikiş yerlerinden ayakkabıya da ve topa da sirayet ediyordu.

Şimdi bakıyorum da, futbol ayakkabılarının ağırlıkları gramla ölçülür olmuş. Üstüne üstlük bir de renk cümbüşüne dönüşmüşler.

Bu çim sahalar… Muhteşem toplar… Ayağı çorap gibi saran ayakkabılar… Gördükçe; için için hayıflanmıyor değilim. Dünyaya erken mi geldik, acaba ?

                                                                                         İskender GÜRDÖL

...........................