İskender GÜRDÖL... TOPLUMSAL GÜVENSİZLİK

21 Mart 2011, 11:44

Ligin ikinci yarısının ortalarına yaklaşıldığında profesyonel futbol ortamı yine birbirine girdi. Neredeyse her yıl tekrarına alıştığımız bu durum artık ayıp oluyor beyler' çizgisini de aştı. Öncelikle,güvensizlik şeklinde ortaya çıkan bu kargaşa şimdilerde kişilik saldırılarına dek uzanmış görünmektedir.

              GÜVENSİZLİK ORTAMI TOPLUMSAL ÇÖZÜLMEYİ HIZLANDIRIR.

Ligin ikinci yarısının ortalarına yaklaşıldığında profesyonel futbol ortamı yine birbirine girdi. Neredeyse her yıl tekrarına alıştığımız bu durum artık “ ayıp oluyor beyler “ çizgisini de aştı. Öncelikle “ güvensizlik “ şeklinde ortaya çıkan bu kargaşa şimdilerde kişilik saldırılarına dek uzanmış görünmektedir.

Bireylerinin birbirlerine ve kurumlara güven duymamaya başlaması, o toplum için geleceğin oldukça sorunlu yaşanacağının önemli bir göstergesidir.

Toplum içinde yaşayan insan; çeşitli gereksinimlerinin karşılanabilmesi için oluşturulmuş bir dizi sosyal kuruma gereksinim duyar. Bu kurumlar insanlar arasındaki ilişkilerin sağlıklı bir biçimde yürütülmesi görevini üstlenirler. Ve, bunu yaparken de bireylerinin rahatını, huzurunu, güvenliğini sağlayıcı, yaşamını kolaylaştırıcı yöntemleri uygulamaya koyarlar. Kandırma ve aldatma söz konusu olduğunda, bunu yapmaya çalışanlara dur, der. Kısacası her şeyi vatandaşlarının lehine bir şekilde oluştururlar. Veya öyle yapmaları gerekilir. Fakat, ülkemizde bunun pek böyle olduğunu söylemek ve gözlemek olası değildir. Kamu yararına hizmet üretmeye çalışan kuruluşlar bile yüksek kar oranlarını hedeflemekte ve bunu bir yetenekmiş gibi de kamuoyuna sunmaktadırlar. Yani, para kazanmak için, amiyane tabiri ile vatandaşlarını kazıklamaktadırlar. Hal böyle olunca da güvenilirlik ortadan kalkmaktadır.

Şayet, bırakın özel sektörü, kamu kurum ve kuruluşları yaptıkları uygulama ve yürütmeyle insanların güvenlerini yitirmeye başlarlarsa o toplum için de huzursuzluk baş göstermeye başlamış demektir. Çünkü, bir süre sonra bu rahatsızlık kişilere de bulaşacak, genel bir güvensizlik ortamı kendiliğinden oluşacaktır. Kısa bir süre sonra da neredeyse herkes herkes’ e karşı inandırıcılığını yitirecektir. Sonrasında ver elini anlaşmazlık, kargaşa ve çözümsüzlük...

   Şimdi gelelim profesyonel futbol ortamında baş gösteren olaylara:

Birkaç kulüp yaptığı açıklamalarla, Türkiye Futbol Federasyonu, Merkez Hakem Komitesi ve Kulüpler Birliği Vakfına yönelik suçlamalarla yaşananlarda bir kasıt unsuru olduğunu   ortaya koymuşlardır. Böylece futbol ortamı bir kargaşa ve güvensizliğe doğru yelken açmıştır.

Oysa bu üç kurumdan ikisi bu eleştiriyi yapan ya da yapmayan kulüp yöneticilerinin oylarıyla kısmen demokratik bir yolla seçilmiştir. Kendi seçtikleri kişiler tarafından yönetilen bu kuruluşlara karşı ortaya atılan bu tür suçlamalar ya kanıtlanmalı ya da yargıya baş vurularak araştırma ve soruşturma istenmelidir. Veya genel istekle seçim yapılmalıdır.

Aksi halde ortaya büyük bir güvensizlik sıkıntısı çıkacak demektir. Bu nedenle de sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasında yarar vardır.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi bir toplumda güvensizlik ve kasıt unsurları artmaya başlarsa sonuç pek parlak olmayabilir.

Diyeceksiniz ki “ Deveye   boynun neden eğri diye sormuşlar, o da nerem doğru ki demiş .... “ ya hani. Sanırım hesap yine aynı hesap işte!...

Kalınsağlıcakla...

                                                                                            İskender GÜRDÖL