Gazete Tiyatroterapi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

VAROLMAK İÇİN  ÖNCE TOPLUM SONRA KURUM SONRA BİREY...  İskender GÜRDÖL

VAROLMAK İÇİN ÖNCE TOPLUM SONRA KURUM SONRA BİREY... İskender GÜRDÖL

Tarih 07 Şubat 2015, 00:26 Editör

Gemi batarsa direğe tırmanmaya çalışmanın bir yararı olmaz. Bir süre sonra direkte sulara gömülecektir. Önemli olan geminin batmasını önlemektir.



VAROLMAK İÇİN  ÖNCE TOPLUM SONRA KURUM SONRA BİREY                           

 

Oluşum sırasına bakıldığında bunun  tersini söylemek de mümkündür. Fakat, konuya toplumsal yapının varolmasından sonra bakarsak sorun başlıktaki gibi algılanmalıdır.

Günümüzde, toplumsal bazda  bir çok sorunun çözümü ya da çözümsüzlüğü için, medya dediğimiz kitle iletişim araçlarının  kullanılması ve yönetilmesi  büyük  bir önem taşımaktadır.  Konuya bu boyuttan baktığımızda;  böylesine  görevleri üstlenen kurum ve kişilerin öncelikle kendilerine çeki düzen vermeleri gereği ortaya çıkmaktadır.

Özellikle Türkiye gibi ülkelerde  bu etkileşim fazlasıyla hissedilmektedir.  Örneğin televizyon; bizim toplumumuz için  çok önemli bir araç haline gelmiştir. Öyle ki, Türkiye’ nin çok büyük bir kesiminin,  yaşam programlarını  televizyon yayın saatlerine göre ayarladığı dillendirilmektedir. Bu bağın; sadece, diziler, sabah  bayan programları, yarışmalar ve futbola endeksli olduğu kabul edilmektedir. 

Şayet,  durum bu haldeyse iş  daha da vahimdir.  Çünkü, bu programlar genellikle toplumsal etkileşim ve birliktelik yerine, bireysel yaklaşımı destekler örneklerle doludur.

Bir toplumda bireysel çıkışlar özendirildiğinde (… ki bu olay sporda oldukça yüksek uygulanmaktadır. ) ve dolayısı ile albenili hale getirildiğinde belirli özellikler törpülenmeye, ardından da yok olmaya yüz tutarlar. Eğitim, dil,  kültür ve ekonomi vs. gibi kavramlar  arabesk bir yapıya bürünür, insanlar arası çatışmalar önlenemez boyutlara taşınır.  Bu da toplumsal çöküntüyü ve de daha acısı yok olmayı hazırlayan unsurlardır.

Böyle ülkelerde artık birliktelik yoktur.  Sadece ve sadece  bireyin kendisi vardır. İnsanlar çıkarları için her yolun “ mübah “ olduğuna inanmaya başlar ve böylece felaketin habercisi olurlar.  

Örneğin; futbol yayınlarını şöyle bir  düşünelim: Varsa yoksa isimler isimler...

Teknik Direktörden  futbolcusuna, hakemine; başkanlardan, yöneticilerine kadar      vs. vs. vs.  hep konuşulanlar bireylerdir.

Futbol maçı; bir takım için  nereden bakarsanız bakın yaklaşık 25 kişi ( bir takım sahaya yaklaşık bu sayıda insanla çıkabilmektedir. ) ile yapılan bir etkinliktir. Fakat, gelin görün ki Tv de ki bir futbol programının neredeyse çeyreği o maçta sadece gol atan futbolcuyu konuşmakla geçer. Takımın sisteminden, takım halinde yapılan taktiksel uygulamalardan kimse söz etmez.

            İş bu boyutta gelip bireye dayatılınca, kişiler daha da şımararak kurumların önüne geçerler. Bir kurum niteliğinde  olması gereken kulüpler ya da  dernekler önemsenmemeye  başlar. Yani futbolun ana unsuru, daha doğrusu sosyal kurumları olan kulüpler gözardı edilir.

Kurumlar olmazsa plan, program da olmaz. Bunlar olmayınca  bilimden söz etmek olanaksızlaşır.  Herkes bildiğini okumayı düstur edinir.  Başarısızlıklar arka arkaya  yağar.   İşte o zaman da önce kurumlar, ardından da toplum denilen kavram çatırdamaya başlar. Zamanla da ortadan kalkar.  Dünya tarihi biraz incelendiğinde bu manzaranın defalarca yaşandığı görülür ama, hiçbir zaman da ders alınmaz. Bunu  fazlasıyla da bilimin uzağında,  geri kalmış toplumlar yaşarlar. 

Bu oluşumda televizyonun özellikle katkısı çok büyük olmaktadır.

Bu nedenle; televizyon yayıncısı,  programcısı, sunucusu ve yorumcusu çok dikkatli davranmak zorundadır.

Gemi batarsa direğe tırmanmaya çalışmanın bir yararı olmaz. Bir süre sonra direkte sulara gömülecektir. Önemli olan geminin batmasını önlemektir.

Lütfen; reyting, bir başka deyişle çok fazla para kazanmak için, bireyi çok fazla öne çıkarma yerine,   kurumsal yapıların bozulmasına ve çökmesine izin vermeyelim.

 


İskender GÜRDÖL


                                                              -------------------
Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Spor Yazıları - İskender GÜRDÖL

FUTBOL PROGRAMLARI VE YORUMCULAR ÜZERİNE DÜŞÜNCELER... İskender GÜRDÖL

FUTBOL  PROGRAMLARI VE  YORUMCULAR  ÜZERİNE DÜŞÜNCELER... İskender GÜRDÖL Genellikle maçların yayınlarını televizyondan izlerim. Ve, genellikle de maç sonrası futbol programlarına pek b...

KANLICADA BİR FUTBOL SAHASI VE BİR BEKLENTİ... İskender GÜRDÖL

KANLICADA  BİR FUTBOL SAHASI VE BİR  BEKLENTİ... İskender GÜRDÖL Tekke Mevkii'n deki boş ve engebeli arazi düzeltilip futbol oynamaya elverişli hale getirilmesinden bu yana.....
 İSTANBUL Hava durumu


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi