Gazete Tiyatroterapi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

M.Levent ARTÜZ... Bizi ayıran su kütlesi

M.Levent ARTÜZ... Bizi ayıran su kütlesi

Tarih 11 Ekim 2010, 22:32 Editör

Yazı dizisinin ilk Bölümü... Marmara ve Boğazlarında 1681 yılından günümüze kadar pek çok araştırma gerçekleştirilmiş ve geniş bir konu yelpazesi oluşturan inceleme ve irdelemeler yapılmıştır.

 Bizi ayıran su kütlesi “Marmara Denizi”

Giriş:





    Marmara ve Boğazlarında 1681 yılından günümüze kadar pek çok araştırma gerçekleştirilmiş ve geniş bir konu yelpazesi oluşturan inceleme ve irdelemeler yapılmıştır. Bu araştırmaların ortaya koyduğu veriler bu son derece ilginç ve büyük bir dinamizme sahip su kütlesinin temel yapısını öğrenmemize taban oluşturmuştur.

1970'li yıllara kadar, bu klasik yapıdan hemen hemen hiç farklılık göstermeyen Marmara suları, bu yıldan sonra çevresinde hızla gelişen ve çeşitlenen endüstriler, deniz taşımacılığının yoğunlaşması, bunlara bağlı olarak artan nüfus-göç olgusu, Marmara Denizi’nin oşinografik parametrelerinde köklü değişimlere yol açmış ve bu süreç sürekli olarak da devam etmektedir.

Yine 1970'lı yıllara kadar Türkiye su ürünleri üretiminde 22% dolayında katkısı olan Marmara Denizi’nde bu katkı 2000’li yılların başından sonra yüzde 5% mertebesine kadar inmiştir. Suda çözünmüş ve/veya süspansiyon (askıdaki) halindeki maddelerin yoğunluğundaki artış, denizin birincil üretkenliğini (primer prodüktivitesini) gerçekleştiren güneşin enerjisinin ulaşabildiği derinliği büyük çapta çaldığından, su kütlesinin fotosenteze dayalı oksijen üretimi azaldığı gibi, büyük bölümü organik, oksitlenme nedeni ile oksijen yitiren materyalden oluşan bu birikim atmosferle etkileşim ve/veya akıntılarla taşınarak Marmara Denizi ekosistemine ulaşan oksijenin de hızla azalmasına neden olmaktadır.

Marmara Denizi’nde ışık geçirgenliğini engelleyen bu etmen, zaman içersinde, tabanda bir yığışıma da sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra, Karadeniz’e dökülen ırmak ve nehirlerin getirdikleri tuzluluğu 16-18 ‰S arasında değişen tatlısular ve Akdeniz’den gelen ve Marmara çanağının büyük bölümünü dolduran ‰ 36-38 arasındaki tuzlu suların oluşturdukları tabakalaşma nedeni ile madde alış-verişinde düşey doğrultuda da kısıtlanmış bir yapıya sahiptir.

Başka bir deyişle, Marmara Denizi birbiri üzerinde yer almış, hidrografik özellikleri açısından son derece farklı iki su kütlesinden, iki ayrı denizden oluşan bir yapıya sahiptir. Karadeniz’den gelen su miktarına ve özellikle de mevsimsel atmosferik değişimlere göre kalınlığı 50-75m arasında değişen Karadeniz kökenli üst su kütlesinde su sıcaklıkları ortalama değerler olarak 6°C ile 27°C arasında değişime uğrarken, alt su kütlesinde sıcaklık değişimleri hemen hemen hiç bir farklılık göstermemekte, bütün bir yıl boyunca 15ºC~14.2ºC arasında, 0.8ºC gibi bir salınım yapmaktadır.

Soğuk suların sıcak su kütlelerinin üzerinde kalabilmesi, kütlelerin tuz içeriğinin (salintelerin) yaratığı yoğunluk farklarına dayanmaktadır. Örneğin; soğuk su kütlesi altında 14°C gibi, sıcak bir su kütlesinin bulunmasına yol açtığından bu durum inversiyon olarak nitelendirilmektedir.
Marmara Denizi, bağlı olduğu Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz gibi yarı izole denizlerle olan madde alış-verişinde, dar ve sığ eşiklerle donatılmış Boğazlar nedeni ile son derece kısıtlı bir konuma sahiptir. Bunun sonucunda da farklı katmanlarda farklı biyolojik olayların geliştiği, farklı katmanlarda farklı formların yer aldığı zengin bir biyolojik yapıya sahiptir.

Bu farklılığı oluşturan etmenlerden birisi de, Marmara Denizi’ni boydan boya kat eden fay hattının özelliklerine bağlı olan bölgedir. Bu bölgede fay hattı boyunca farklı mineral konsantrasyonları, fay hattının aktivitesine bağlı farklı gaz konsantrasyonları, fay hattı boyunca yüzeye çıkan sıcak su dolayısı oluşmuş mikro-kozmos bölgeleri ve fay hattı dolayısı ile bölgede farklı jeolojik deformasyonun sonucu oluşmuş olan habitat, diğer bölümlerden bir hayli farklılık göstermektedir.

Aynı şekilde Marmara Sistemi içinde bulunan 3 adet 1000m üzerinde derinliğe sahip çukur da, özgün yapıları ve bu güne değin çok az araştırılmış olmaları bakımından önem taşımaktadır.

Sizlerle bu köşede, zaman içersinde, bu dünyada eşi benzeri bulunmayan denizimiz ile ilgili temel bilgileri paylaşmak istiyorum. Umarım bu bilgiler ışığında Marmara Denizi bağlamında “Deniz” algılamamız da farklı boyutlara taşınabilir.
 
                                                                                             M.Levent ARTÜZ
                                                                                                Hidrobiyolog


Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

M.Levent ARTÜZ

Sıfır atık!... M Levent Artüz

Sıfır atık!...  M Levent Artüz Medyada dolaşan bir kısa görsel seyrettim. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hazırlamış.

Uyanık Kardeşler... M.Levent ARTÜZ

Uyanık Kardeşler... M.Levent ARTÜZ Marmara Denizi’ne İstanbul’un atıkları basılırken bunun hiç bir etkisinin olmayacağı, Marmara’nın eskisinden de mav...
 İSTANBUL Hava durumu


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi