| ||||||||||
| ||||||||||
| ||||||||||
HABER ARAEN ÇOK OKUNANLAR |
İskender GÜRDÖL... VAROLMAK İÇİN ÖNCE TOPLUMGünümüzde, toplumsal bazda bir çok sorunun çözümü ya da çözümsüzlüğü için... VAROLMAK İÇİN ÖNCE TOPLUM, SONRA KURUM, SONRA BİREY
Günümüzde, toplumsal bazda bir çok sorunun çözümü ya da çözümsüzlüğü için, medya dediğimiz kitle iletişim araçlarının kullanılması ve yönetilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Konuya bu boyuttan baktığımızda; böylesine görevleri üstlenen kurum ve kişilerin öncelikle kendilerine çeki düzen vermeleri gereği ortaya çıkmaktadır. Özellikle Türkiye gibi ülkelerde bu etkileşim fazlasıyla hissedilmektedir. Örneğin televizyon; bizim toplumumuz için çok önemli bir araç haline gelmiştir. Öyle ki, Türkiye’ nin çok büyük bir kesiminin, yaşam programlarını televizyon yayın saatlerine göre ayarladığı dillendirilmektedir. Bu bağın; sadece, diziler, sabah bayan programları, yarışmalar ve futbola endeksli olduğu kabul edilmektedir. Şayet, durum bu haldeyse iş daha da vahimdir. Çünkü, bu programlar genellikle toplumsal etkileşim ve birliktelik yerine, bireysel yaklaşımı destekler örneklerle doludur. Bir toplumun, belirli kalıplar içine sıkıştırılması bir çok özelliğini de kaybetmesi anlamına gelir. Bu da toplumsal çöküntüye zemin hazırlayan unsurlardan biridir. Böyle ülkelerde artık birliktelik yoktur. Sadece ve sadece bireyin kendisi vardır. İnsanlar çıkarları için her yolun “ mübah “ olduğuna inanmaya başlar. İşte felaket ondan sonra gelir. Örneğin futbol yayınlarını şöyle bir düşünelim. Varsa yoksa isimler isimler... Aykut Kocaman’ dan tutun Arda Turan’a, Arda Turan’ dan Rijkaard’ da, Rijkaartd’ dan, bir maçın hakemine, Schuster’ e, Aziz Yıldırım’a Adnan Polat’a vs vs vs hep konuşulan isimlerdir. Ve, programlar bu isimler üzerinden başlar ve biterler... ( Bu sentezde spor veya diğer kavramlar diye ayrı düşünülemez. Konumuz spor olduğu için örneği bu alandan verdik. )Ve, herşey bireyler üzerinden gündeme getir ve biter...
İş bu boyutlara varınca kişiler kurumların önüne geçmeye başlar. Ülkenin, ana yapılarından biri olan kurumlar ikinci plana düşer. İşte o zaman da toplum denilen kavram ortadan kalkar ve çöküş başlar. Dünya tarihi biraz incelendiğinde bu manzaranın defalarca yaşandığı görülür ama, hiçbir zaman da ders alınmaz. Bunu fazlasıyla da geri kalmış toplumlar yaşarlar. Bu oluşumda televizyonun özellikle katkısı çok büyük olmaktadır. Bu nedenle; televizyon yayıncısı, programcısı, sunucusu ve yorumcusu çok dikkatli davranmak zorundadır. Gemi batarsa direğe tırmanmaya çalışmanın bir yararı olmaz. Bir süre sonra direkte sulara gömülecektir. Önemli olan geminin batmasını önlemektir. Lütfen; reyting, bir başka deyişle çok fazla para kazanmak için, kurumsal yapıların bozulmasına ve çökmesine izin vermeyelim. İskender GÜRDÖL
|
İSTANBUL Hava durumu
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |