Mehmet YAVRUTÜRK... TÜRKİYE BİSİKLET TURU BAŞLARKEN

22 Nisan 2011, 16:25

TÜRKİYE BİSİKLET TURU BAŞLARKEN

Bu yıl kırkyedincisi yapılacak olan-resmi adı Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu - 24 Nisan da Sultanahmet Meydanının' dan start alıyor. 1 Mayıs' da Alanya da sonlanacak yarış sekiz etaptan oluşuyor. Sultanahmet'den başlayacak Prolog (121 km.) etabı Boğaziçi Köprüsü ve sahil yolu geçilerek, Bağdat Caddesinde sonlanacak. Daha sonra sırasıyla: Kuşadası-Turgutreis (181 km) /Bodrum-Marmaris (166 km )/ Marmaris-Pamukkale (209 km) / Denizli- Fethiye (221 km)/ Fethiye- Finike (194 km) /Tekirova- Manavgat (135 km)/ Side- Alanya (160 km) etaplarıyla ve toplam 1387 km. geçilerek tamamlanacak.

Bu yılın bir özelliği de bir çok "ilklerin" yaşanacak olması. İlk kez kıtalararası bir geçiş yapılacak. İlk kez Continental lisanslı iki Türk takımı; Manisaspor' la Konya Şeker Takımları yarışacak. İlk kez Tekirova -Manavgat etabı yapılacak.( Bu arada yıllardır bu yarışın en önemli duraklarından biri olan Antalyanın pas geçilmesinin umalım ki siyasi değil sportif bir nedeni (!) vardır.) Ve ilk kez Alessendro Petacchi, Andre Greipel gibi yıldızların yanı sıra,büyük yarışlarda etaplar kazanmış ünlü sprinter Tyler Farrar'ı da izleme fırsatımız olacak.

Sekizer sporculu yirmiiki takımın yanı sıra toplam bin kişilik ekibin katılacağı yarış 120 den fazla ülkede yirmisekiz dilde yayınlanacak.Ülke tanıtımı açısından bu yayınların 300 000 000 dolara karşılık geldiği hesap edilmektedir. "Ülke tanıtımı " denmişken naçizane bir dileğimi kaydetmek isterim. Bu yarışın 50. yılına kadar sadece sahillerden (Pamukkale etabı hariç) oluşan güzergahında bir değişiklik yapılmalıdır. Süre bir gün uzatılarak , mutlaka bir Kapadokya etabı konmalıdır. Ve bu etap zamana karşı bireysel etabı olmalıdır. Çok iyi seçilmiş, Kapadokya'nın karekteristik özelliklerini tekrar tekrar izletebileceğimiz,35/40 km. bir etabın paha biçilmez bir değeri olacaktır. Özellikle helikopter (mümkün olsa da balondan) çekimlerinden görülecek, Peri Bacalarıyla ,kendine has dokusu rengi ve mimarisiyle hem dünyevi hem uhrevi görünümüyle Kapadokya izleyenleri büyülüyecektir.

Yol bisikleti tüm sporlar içinde en zor ,en ağır ve en meşakkatli spordur. Kendinden sonra gelebilecek olan örneğin ;Maratondan, kat be kat zorlu bir yarıştır. İnsanın fiziki sınırlarını, dayanma gücünü, acıya tahammülünü bu kadar sınayan bir başka spor dalı yoktur. Sevgili Caner Eler'in : " Spartaküs dizisinde ki gladyatörler kurgu, bunlar gerçek gladyatörler.".benzetmesini çok yerinde buluyorum Düşünün ki aerodinamik nedenlerle (2004 den beri zorunlu olan kasktan başka) hiç bir koruyucu aksesuar olmadan saat de 70/80 km hızla giderken düşüp, metrelerce sürüklenen bu adamlar ,eğer bir yerleri kırılmamışsa ,parça parça kollar,dizler ,bacaklara aldırmadan ,kan revan içinde hemen bisikletlerine binip,büyük acılarına aldırmadan yola devam ediyorlar.

Her etapta, etap zorluğuna göre 6500/8000 hatta kimi zorlu tırmanışların yapıldığı etaplarda 9000 kalori harcayan yarışçıları etap sonrası öncelikle saatler süren bir masaj seansı,sonrasın da pizzalardan ,omletlerden ,turtalardan ve enerji içeceklerinden oluşan (hepsi yenilip,içilecek) bir "beslenme etebı" beklemektedir. İki yıl önce Sultanahmet'de ki startı izlemeye gittiğimde yakından gördüğüm ,karnı sırtına yapışmış Hint Fakiri gibi adamların o yiyecekleri nerelerine sığdırdıklarını hala anlamış değilim.

Sadece birbirlerine karşı değil,yollara, dağlara, sıcağa,yağmura ve rüzgara karşı da savaşan bu "zamane gladyatörlerinin" destansı mücadelesini kaçırmayın derim.

Mehmet YAVRUTÜRK