Gazete Tiyatroterapi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

BEDEL...  M.YAVRUTÜRK

BEDEL... M.YAVRUTÜRK

Tarih 25 Kasım 2011, 18:47 Editör

Devran ne kadar değişirse değişsin bazı şeyler aynı kalıyor. Temeli "eşitlik " hukukuna dayalı olduğu kabul edilen düzenimiz de, her zaman bazıları "daha eşit" oluyor. Bu nedenle parayı bastıran "bedellilere" hayırlı işler, bastıramayan "bedennilere" hayırlı tezkereler diliyoruz.


                                    BEDEL

 

"Sıra toruna gelmişti. Abdüssemi'nin oğlu Mehmet, üzerinde asker giysisiyle kürsüye çıktı. Henüz dört yaşındaydı... Ellerini yanda birleştirdi... Aklına "Ağababa" sının daha önce anlattıkları gelince, kendine güveni daha da arttı. ..Derin bir soluk alıp, okumaya başladı:

 

Askerliği severim.

Odur gücüm, güvencim.

Şimdi lakin çocuğum,

Yarın asker bir gencim.

Yurdu bekleyeceğim,

Nöbet varsa nerede.

Belki gidip Kıbrıs'ta

Ve belki de Kore'de

Türk olana yiğitlik,

Kahramanlık yakışır.

Eli silah tutanlar,

Asker olur, savaşır."

("Ağababa" Roman/M.Osman Akbaşak/Truva Yyn/Syf.355/356)

 

Yukarıda ki, zamanın ruhuna uygun "manzumeyi" okuyan, o dört yaşındaki çocuk, bu satırların yazarı oluyor. Askeri bandonun çaldığı ne kadar müzikse, askeri mahkemelerin uygulamaları ne kadar hukuksa, askerlik hakkındaki şiirler de -genelde- o kadar şiir oluyor.

Askerlik, bireyden toplum, toplumdan millet yaratma hedefiyle , Anayasanın - ve ilgili yasaların- kaderde; kıvançta ve tasada birliktelik hedefi doğrultusunda, bir görev (Bilinen tanımlamayla, vatan borcu) olmanın yanı sıra,aynı zamanda bir haktır da.Genelkurmayın her yılın bir gününde, askerlik yapma imkanı olmayan "engellilere" askerlik yapma imkanı vermesinin bir nedeni de bu ,hak" durumudur. Kırk yıl önceki askerliğimden aklımda kalanlardan biri, sağ el işaret parmağı (tetik parmağı) olmayan Muğlalı tertibimin durumudur. Bu haliyle nasıl askere alındığını sorduğumda, çok garip birşey söylemişim gibi yüzüme bakıp, "torpille" demişti. Sebep? Çünkü askerliğini yapmayana ne kız verirlermiş ne kahveye ne de insan içine çıkabilirmiş.

 

Her ne kadar alışılmış davranış kalıplarına uymayan gençlere söylenen, "Seni askerde adam ederler" ,"Sen askerde çok dayak yersin" tespitlerine (!) katılmasam da, askerliğin bir çok gencimize farklı birikimler kattığını biliriz. Birçok gencimiz askerlik nedeniyle köyünün, kasabasının dışına çıkar. Büyük kentleri ve hatta denizi bu dönemde görür. Ülkenin değişik bölgelerinden akranlarıyla tanışır, kaynaşır. Onbeş yirmi aylık askerlikten, elli yıllık malzemeyle (!) dönülür. Bütün bu ve bunun gibi nedenlerden ötürü askerlik, bu ülkenin yapı taşlarını tutan çimento gibidir.

 

Günümüzün konusu "bedelli " askerlik. Otuz yaşını doldurmuş, otuz bin lirası olanlar otuz dakika bile askerlik yapmayacaklar. Olmayanlar..? Kolayı var; Bankalar uygun krediler veriyor. Olmadı, devlet katında görev yaparak da vatan görevi icra edilebilecek. Kısacası parası olan kazanacak, bankalar kazanacak, devlet kazanacak. Peki, "bedelli" olamayanlar ne yapacak? Onlar ,"bedenni" yapacaklar. Askerliğin yan gelip yatma yeri olup olmadığına bakacaklar.

 

Yazının başına bir şiir koymuştuk. Sonuna da Ali Asker Hozat'dan asırlık bir Yemen Türküsü koyalım:

 

Kara çadır is mi tutar.

Martin tüfek pas mı tutar.

Ağlayanım anam, bacım,

Elin kızı yas mı tutar.

......................................

 

Yemen yolu çukurdandır.

Karavana bakırdandır.

Zenginimiz bedel verir,

Askerimiz fakirdendir.

.................................................

 

Tarlalar da biter kamış,

Uzar gider vermez yemiş.

Şol Yemen de can verenler,

Biri Memed, biri Memiş.

 

Devran ne kadar değişirse değişsin bazı şeyler aynı kalıyor. Temeli "eşitlik " hukukuna dayalı olduğu kabul edilen düzenimiz de, her zaman bazıları "daha eşit" oluyor. Bu nedenle parayı bastıran "bedellilere" hayırlı işler, bastıramayan "bedennilere" hayırlı tezkereler diliyoruz.

 

                                                                                             Mehmet YAVRUTÜRK

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Mehmet YAVRUTÜRK

"ONLAR ÖLÜRKEN DE GÜLÜYORLAR" M.YAVRUTÜRK

Başlıkta ki tırnak içindeki o sözler bana ait değil. İlk duyduğumda canımı çok acıtan bu sözler "Sudaki İzler" belg...

Hüzün Kavmindeniz... M.YAVRUTÜRK

Hüzün Kavmindeniz... M.YAVRUTÜRK Oğlunu askere uğurlayan babanın öyküsünü anlatan dost Mehmet Yavrutürk
 İSTANBUL Hava durumu


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi