Gazete Tiyatroterapi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

HABER ARA


Gelişmiş Arama

EN ÇOK OKUNANLAR

"HABABAM'IN" BABASI 100 YAŞINDA

Tarih 06 Mayıs 2011, 10:51 Editör

Rıfat Ilgaz, kayıtlara göre 7 Mayıs 1911 de Cide de doğdu. Gerçek doğum tarihi bilinmese de annesinin "kat kat yağan, derin karda" demesinden hareketle Şubat 1910 da doğduğu tahmin edilmektedir.

                      "HABABAM'IN" BABASI 100 YAŞINDA
    Rıfat Ilgaz, kayıtlara göre 7 Mayıs 1911 de Cide de doğdu. Gerçek doğum tarihi bilinmese de annesinin "kat kat yağan, derin karda" demesinden hareketle Şubat 1910 da doğduğu tahmin edilmektedir.
    İlköğrenimin Cide de tamamlayan Ilgaz, Kastamonu Muallim Mektebini bitirdikten sonra öğretmenliğe başlar. Daha sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'ne girip, bitirir.
    İlk şiirleri 1927 de yerel gazete ve dergilerde yayımlanan Rıfat Ilgaz' ın başı ,"Sınıf" şiiri yüzünden derde girer. Hakkında dava açılır, altı ay ceza alır. Bu, Attila İlhan'ın benzetmesiyle "fedailer mangası", Mehmet Kemal' in tanımlamasıyla "aclı kuşağın" mensubu yazarın , uzun ve acılı yolculuğunun başlangıcıdır. 1947 de bir daha dönememek üzere meslekten atılır. Sadece işsizlikle değil peşinde ki polisle ve devrin "amansız " hastalığı ,veremle de boğuşacağı,  katlanılmaz bir yolculuk!
     Devrin yönetimini yerden yere vuran "Markopaşa" dergisini Aziz Nesin ve Sabahattin Ali ile çıkarırlar. "Markopaşa" kapatılır, "Malumpaşa" yı, O da kapatılır "Merhumpaşa" yı çıkarırlar. Daha sonra İlhan Selçuk'un yönettiği "Dolmuş" dergisinde stepne,kriko, egzos gibi takma adlarla yazmaya devem eder.
      Nuriye, Rikkat ve Afet Hanımlarla evlilikler yapan Ilgaz'ın , bu çileli yolculuğu ilerlemiş yaşında da sürmeye devam eder. 1980 Darbesinden bir süre sonra 28 Mayıs 1981 de Cide de gözaltına alınır. Yetmiş yaşında ki yazar elleri zincirlenerek, "Cide'nin papazını yakaladık" denilerek çarşı pazar beş kilomtre yürütülür. Tutukevinde yer olmadığından Et Balık Kurumunun mezbahasına kapatılır. İşkence görür. Bütün bunlar, soyadı kanunu çıktığında memeketinin ulu dağı "Ilgaz" ı seçen yazarı ne halkını sevmekten ne memeketine bağlılıktan vazgeçiremez. Her şeye katlanan Ilgaz'ın yüreği 2 Temmuz'a, kollektif utanç sayfamız olan Sivas kıyımına, özellikle çok sevdiği Asım Bezirci'nin ölümüne dayanamaz ,7 Temmuz 1993 de aramızdan ayrılır. Son şiirinde dediği gibi :" Elim birine değsin/ ısıtayım üşüdüyse/ boşa gitmesin son sıcaklığım!" diyerek, içimizi ısıtmanın ötesinde, yakarak!
      Edebiyatın bütün dallarında sayısız eser veren Rıfat Ilgaz'ın Türk Edebiyat dünyasında ki yeri kıtasal boyutlardadır. Şiirle biraz ilgisi olanlar "Sınıf" ı, romanla biraz ilgisi olanalar "Karatma Geceleri" ni (100 Temel Eser arasındadır) "Sarı Yazma" yı (otobiyografik), ömründe eline kitap almamışlar bile "Hababam Sınıfı" nı bilirler. Bu ülkede Kur'an dan sonra en çok basılan kitaptır" Hababam Sınıfı"!
      Şiirleri için Ataol Behramoğlu:" Rıfat Ilgaz'ın şair olarak acılı bir ses tonu var...Toplumcu şairler kuşağının ,özellikle "İnsan Manzaralarına " yakın bir şairiyle karşılaşırız.Rahat konuşma dili, küçük, yoksul insanın yaşamını...anlatır...Ancak bu anlatım bir dil ya da fantezi öğesi olarak değil, toplumun acı gerçekleri olarak anlatılmıştır...Yoksul kenar mahalle insanını çileli yaşamını, hapishane ve yaşantısını eşine az rstlanır bir gerçklikle çok ölçülü bir duygu ve düşünce dengesi içinde,alttan alta acı bir ironiyle yansıtmayı başarmıştır..." diyor.
      Romanları içinse Doğan Hızlan:" Yaşananları yukarıdan bakarak değil, övünerek hiç değil ama yazmayı bir görev bilerek, direnerek yazmanın ve yaşamanın ne olduğunu bize göstererek yazıyor." diyor.  Rauf Mutluay' sa : "Yalınlığı içinde güçlü, basit görünen dokusunda zengin, iyi gözlenmiş, iyi dokunmuş, iyi anlatılmış...ve bütün hikayelerin düşebileceği romantik iyimserliğe düşmemiş" romanlar olarak değerlendirir ,eserlerini.
      Ömrü boyunca sömürünün her türlüsüne karşı çıkan Rıfat Ilgaz ne yazık ki en çok sömürülen yazar olmuştur. Gişe rekortmebi Hababam Sınıfı filimlerinden ve baskı rekortmeni kitaplarında nenerdeyse beş kuruş kazanamamıştır.
  Bugün, kitaplarının yayım ve telif hakları, oğlunun yönettiği "Çınar Yayınlarında" olan edebiyatımızın "Abide Çınarı" nı, bizi, acılı yaşantısından damıttıklarıyla en çok güldüren yazarı , doğumunun 100. yılında hüzün, saygı ve sevgiyle anıyoruz.
                                                               


Mehmet
YAVRUTÜRK                                                                                                                                                                   
Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Mehmet YAVRUTÜRK

"ONLAR ÖLÜRKEN DE GÜLÜYORLAR" M.YAVRUTÜRK

Başlıkta ki tırnak içindeki o sözler bana ait değil. İlk duyduğumda canımı çok acıtan bu sözler "Sudaki İzler" belg...

Hüzün Kavmindeniz... M.YAVRUTÜRK

Hüzün Kavmindeniz... M.YAVRUTÜRK Oğlunu askere uğurlayan babanın öyküsünü anlatan dost Mehmet Yavrutürk
 İSTANBUL Hava durumu


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi