Mehmet YAVRUTÜRK... EKİNOKS

21 Eylül 2011, 21:35

Yılda iki kez tekrarlanan, gündüz ile gecenin eşit olması durumuna "ekinoks" deniyor.

EKİNOKS

Yılda iki kez tekrarlanan, gündüz ile gecenin eşit olması durumuna "ekinoks" deniyor. Takvimin en adil iki günü; 21 Mart/ 23 Eylül. 21 Mart "ilkbahar", 23 Eylül "sonbahar" ekinoksu oluyor. Haliyle getirileri de farklı oluyor. İlkbahar ekinoksu, sıcak günlerin, açacak çiçeklerin, uçacak kelebeklerin müjdecisi. Sonbahar ekinoksu ise gelecek uzun soğuk ve karanlık günlerin uyarıcısı.

İçinde bulunduğumuz günlerde birini yaşayacağımız ekinoks, sadece takvimsel döngü içersinde değil, insan hayatı ve ülke yaşamında da karşımıza çıkabilir. Kimi zaman kendi hayat takvimimizde, geçmişin birikimleriyle geleceğin beklentilerinin aynı tartı çizgisine geldiği olur. Geçmişi ne kadar iyi değerlendirmiş, geleceğe ne kadar iyi hazırlanmışsak o kadar "ilkbahar" ekinoksundayız demektir. Aksi durumda...hoşgeldin "sonbahar ekinoksu".

Ülke veya devlet yaşamında da durum farklı değildir. Son zamanlarda çok fazla telaffuz edilen bir "Arap Baharı" kavramı var. Arap diyarlarında bir nevi ilkbahar ekinoksu anlatımı. Sadece coğrafi olarak değil, toplumsal manada da çöl olan arap diyarlarında, bu baharın her hangi bir "özgürlük kelebeği" uçurma ve de "demokrasi çiçeği" açtırma ihtimalinin sıfıra yakın olması, yaşanan anın bir ekinoks olduğu gerçeğini pek değiştirmiyor.

Bizim memlekette de durum çok farklı değil. Uzun zamandır sürekli bir ekinoks halindeyiz. Bunun ilkbahar ekinoksu mu, sonbahar ekinoksu mu olduğu kişinin meşrebine kalmış bir durum. Ama manzaraya geniş bir açıdan bakınca bir fikir sahibi olmak mümkün. Manzara-i umumiye şöyle: Sağlıktan milli eğitime, emniyetten devlet bankalarına tüm kadroların belli görüştekilerle doldurulduğu...Milli eğitim hedeflerinden KHK (Kanun hükmünde kararnameme) ile "Atatürk inkılapları, Türk milliyetçiliğine bağlılık, Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manavi ve kültürel değerlerinin" çıkarıldığı...Kat sayı kaldırılarak fiilen Tevhid-i Tedrisat Kanunun lağvedildiği...Binlerce öğretmen kadro beklerken, Kur'an kurslarında ki "fahri görevlilerin" -ki tarikat talibanı olarak okunur- KPSS şartı ve memur olma niteliği aranmadan kadroya alındığı...Yeni vatandaşlık dersinde kadın hakları ve cumhuriyetin niteliklerine yer verilmediği...Üniversitler tamam olduğundan bazı TV lerde başörtüsünün orta ve hatta ilköğretimde de insan hakkı olduğu muhabbetinin yapıldığı...Cezaevlerinden hastanelere, çocuğunu okula göndermeyenlere telkinde bulunmaya kadar her konuya imamların dahil edildiği...Buna karşılık bütün bu olup bitenlere ne muhalefetten ne akademik çevrelerden ne toplumdan ne medyadan en küçük bir tepkinin gelmediği... tam bir ekinoks dönemi! Ne yazık ki manzara bahar bahçe, çiçek böcek müjdelemekten çok ,uzun soğuk ve karanlık günler uyarısı yapıyor gibi.

Ne diyelim? Toplumlar layık oldukları şekilde yönetilirler. En iyisi sözü züğürt tesellisi babından Aşık Daimi' den iki dizeyle noktalayalım:

"Ne de olsa kışın sonu bahardır,

Bu da gelir, bu da geçer, ağlama." .

Mehmet YAVRUTÜRK